Bu kadar uzun sürmesi nedense beni çok şaşırttı... Normalde diğer uzun eserlerini inanılmaz kısa sürede tamamlamıştım.. Ama nedense buradaki okuduğum Kral yazarımız bana farklı geldi... Nedeni ise duygusal ve aşk’ı işlemiş olması.Ama sabretmek her zaman mükemmel bir hissiyat uyandırıyor...
Bu serimizde Silahşor’umuzun geçmişiyle alakalı olaylarla günümüze odaklı ilerliyor.. Kasvetli ve yozlaşmış bir dünya aşka nasıl yer verildiğini bu eserde okumaktayız... Maceradan hiç tempo düşmüyor.. Sadece geçmiş olaylar biraz ağır ilerlesede... Yazarımız burada güzel bir eser çıkması için sabredip yavaş yavaş ana karakterimizin derinlerine inmeyi tercih etmiş....Hatta orta- dünya’daki karakterlerin geçişi ve Silahşor’un hislerine daha bir odaklanılmış.. O yüzden biraz sabretmek gerek.. Farklıydı...
Ben parmak mavi denizin adamıyım.
Her şeyi görüyorum, görüyorum.
Ben Baronluk’un adamıyım,
Ve gördüğüm her şey benim.
Ben parlak mavi körfezin adamıyım
Her şeyi söylüyorum, söylüyorum.
Ağlarım doluncaya kadar burada kalacağım.
Her şey çok güzel...