Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

376 syf.
·
Puan vermedi
·
51 günde okudu
İsmini sıkça duyduğum ve merak ettiğim; diğer siyer kitaplarından farkını görmek için okumayı çok istediğim bir kitaptı. Evet, merakımı giderdim. Tatmin oldum mu? Orası meçhul! ;)) Ayrıntılarında boğulup, nöronlarımı yakma pahasına, sayfaları tekrar tekrar okumak zorunda kaldığım bir kitaptı. Bu kadar ayrıntılı bilgi yığınını hafızaya yüklemek kolay olmadı! Bitirip, kapağı kapadıktan sonra, ayrıntılar da silindi zaten! ;)))) Beni rahatsız eden üç şeyden bahsetmek istiyorum: Yazar, objektif ve tarafsız olmak adına belki de bilemiyorum (!) Ansiklopedik bilgi yığını aktarır gibi; kuru, duygusuz ve inanmadığı bir bilgiyi bize aktarıyormuş gibi geldi bana! Ben bu eserleri yoğun duygu ve huşuğ içinde yazanlardan okumaya alıştığım için belki de bana öyle gelmiş olabilir!... Ikinci olarak; Hz Muhammed (sav)'i nikâh (evlilik) meraklısı, önüne gelene, özellikle de yaşı küçük olanlara evlilik teklif eden biri gibi göstermiş. :( O dönemde, bu nikahların amacı da aktarılsa idi, okur benim duyduğum rahatsızlığı hissetmezdi! .. Üçüncü olarak; Hz Aişe (ra)'ın yaşı evlendiğinde 9 olarak verilmiş (!) Bu Mesnetsiz ve çok çirkin! Bunun doğru kabul edilmesinin Hz Muhammed (sav)'i ne duruma sokacağını söylememe gerek yok sanırım! :( Bir çok din alimi 18-19 yaşında olduğu konusunda hemfikir ve bu da akla ve mantığa yatkın bir görüş! ... Bu kitabı "SİRET ÖDÜLÜ"ne layık gören kişi ve kurumları çok merak ettim! :)))
Hz. Muhammed'in Hayatı
Hz. Muhammed'in HayatıMartin Lings · İnsan Yayınları · 20172,904 okunma
··
1.657 görüntüleme
Bahar Gök Barman okurunun profil resmi
Peygamberimiz (asm)'in evliliklerini nefsanî ve şehevanî telâkki eden, eski zaman münafıkları gibi, yeni zamanın ehl-i dalaletine verilen kesin ve susturucu cevap, Üstad Bediüzzaman'ın izahıyla özetle şudur: Evliliğin iki ana gayesi vardır. Biri neslin çoğalması, diğeri şehevanî duyguların meşru dairede tatmin edilmesidir. Neslin çoğalması evliliğin illeti, yani en öncelikli gayesidir. Nefsanî arzuların tatmini ise o vazifeyi gördürmek için yaratıcı tarafından verilmiş cüzi bir ücrettir. Tıpkı şahsi hayatın devamı için yemeğin içine konulan lezzet gibi. Gerek tarihî açıdan, gerekse insan yaratılışı açısından Peygamberimiz (asm)'in evliliklerini incelediğimizde karşımıza şöyle bir tablo çıkıyor: Yirmi beş yaşına kadar, gençliğinin en heyecanlı çağında kavmi içinde bekar yaşamış ve hiçbir kadınla ilişkiye girmemiş, iffet sahibi olduğu, dost ve düşmanın ittifakıyla sabit olmuştur. Hatta kavmi ona her yönüyle güvenilen biri olarak "Muhammedü'l-Emîn" unvanını vermişlerdi. Oysa içinde bulunduğu toplum, çok kadınla münasebeti normal addediyordu. Buna rağmen o, gerek yirmi beş yaşına kadar ve gerekse daha sonraki hayatında, pek çok hem de bakire kızla hayatını birleştirebilirdi. Ancak o, böyle yapmayıp kendisinden on beş yaş büyük, kırk yaşında dul bir kadınla ilk evliliğini yapmıştır. Hem de bu evliliği eşi vefat edene kadar tam yirmi beş yıl sürmüştür. Yani elli yaşına kadar tek ve dul bir hanımla yetinmiştir. Onun evliliklerinde nefsaniyet olmadığının bir delili de müşriklerin davasından vazgeçmesi için yaptıkları teklife verdiği cevapta saklıdır. Müşrikler, amcası Ebu Talip'e gelip, "Yeğenin eğer başımıza reis olmak istiyorsa onu reis yapalım veya en güzel kız ve kadınlarımızı ona verelim. Ta ki, bu davadan vazgeçsin." dediler. Amcası bu teklifi ilettiğinde Efendimiz (a.s.m) şu karşılığı verdi: "Ey amca! Eğer sağ elime güneşi, sol elime de ayı koysalar vallahi ben bu davadan yine vazgeçmem." İkinci evliliği ise, Hz. Hatice'nin vefatından sonra yine yaşlı ve dul bir kadınla, Hz. Sevde ile olmuştur. Hz. Sevde ile de üç yıl yaşadıktan sonra, yaklaşık elli dört yaşına kadar hep tek kadınla yaşamıştır. İlginçtir ki, onun çok kadınla evliliği hayatının bundan sonraki son on yılı içinde gerçekleşmiştir. Bu gerçekler karşısında, evliliklerinde şehvani ve nefsanî arzuların tatmin gayesini aramak, insan tabiatını ve tarihî gerçekleri inkâr etmekle mümkündür. Ve bu yaklaşım asla insaflı ve mantıklı bir yaklaşım sayılamaz. Olsa olsa kasıtlı bir karalama maksadı taşır. Hayatının son yıllarına rastlayan evliliklerinde, yukarıda zikredilen evliliğin dayandığı her iki gayenin, neslin çoğalması ve nefsanî arzuların tatmininin bulunmadığını görürüz. Zira nesli, ilk eşi Hz. Hatice'den devam etmiştir. Daha sonraki evliliklerinde çocuğu olmamıştır. Sadece Mısır'lı Mariye'den İbrahim dünyaya gelmişse de bir buçuk yaşında vefat etmiştir. Görüldüğü gibi evliliklerin ana gayesi olan neslin çoğalması, tarihî bir gerçek olarak Hz. Hatice'nin dışındaki evliliklerinde yoktur. Geriye evliliğin ikinci derecedeki gayesi kalıyor, yani nefsanî ve şehevanî duyguların tatmini. Peygamberimiz (asm)'in çok kadınla evliliğinde gerek fıtrat ve gerekse tarihî gerçekler açısından bu gayenin aranamayacağını gördük. Zira bir insanın nefsanî ve şehevanî arzularının en ateşli ve uyanık bulunduğu şüphesiz on beş-kırk beş yaş dönemidir. Şâyet Hz. Peygamber, bu dönemde birçok güzel kadınla evlenmiş, sonradan onları terkedip daha başka genç güzel kadınlar almış olsaydı, şehvanî hisleri tatmin yolunda ileri sürülen iddialar, bir dereceye kadar haklılık kazanmış olurdu. Oysa o böyle yapmamış, tam tersine hayatının son on yılı içinde (53-63) aralarında Ümmü Seleme gibi yaşça ilerlemiş ve birçok çocuğu olanlar da dahil, aldığı hanımları ileri yaşlarda ve dul olarak almıştır. Meselâ, Hz. Sevde elli üç yaşında ve dul. Hz. Zeyneb binti Huzeyme, elli yaşında ve dul. Ümmü Seleme dört çocuklu ve altmış beş yaşında bir dul. Ümmü Habibe dul ve elli beş yaşında, Meymune iki çocuklu ve dul. #sorularlaislamiyet
Bu yorum görüntülenemiyor
mithrandir21 okurunun profil resmi
Hatırlar mısınız beni bu kitapta rahatsız eden bir şey var demiştim okuma iletinize, başta Aişe olayı ve ikinci olarak Zeyd'in eşine resmen Hz. Muhammed'in Zeyd evde yokken alıcı gözüyle bakmasıydı. Bu çirkinlikler bir de maalesef din diye anlatılıyor.
Ayten Ernaz Tiryaki okurunun profil resmi
Evet Sevgili Uğur; maalesef bu mesnetsiz ve çirkin ithamlar, insanın zihninde yanlış algıya neden oluyor. İşin ilginç yanı bu kitabın ödül almış olması. Kimlerin, niçin verdiği ortada! Ajanlar müslüman kisvesi altında sahnede. islamiyet üzerine oynanan oyunlar vs. başka bir şey değil! ...
Bahar Gök Barman okurunun profil resmi
Hz. Ayşe’nin evlendiği zaman yaşının büyük olduğunu, ablası Esma’nın biyografisinden kesin olarak anlıyoruz. Eski biyografi kitapları Esma’dan bahsederken diyorlar ki: “Esma yüz yaşındayken, Hicretin 73. Yılında vefat etmiştir. Hicret vaktinde yirmi yedi yaşındaydı. Hz. Ayşe ablasından on yaş küçük olduğuna göre, onun da hicrette tam on yedi yaşında olması icap eder. Ayrıca Hz. Ayşe, Hz. Peygamber’den önce Cübeyr’le nişanlanmıştı. Demek evlenecek çağda bir kızdı.”(3) #Sorularlaislamiyet
Halil Korkmaz okurunun profil resmi
Hz, Muhammed’in Hz Ayşe ile evlendiğinde 50 yaşında ve Hz Aişe’den daha büyük kızları olduğu konularında galiba itilaf yok. Hz Aişe’nin de 17 yaşlarında olduğunu var sayalım. Ben 50 yaşımda olsam. 17 yaşlarında, üstelikte nişanlı genç bir kız gelse ve “seni çok seviyorum, ne olur benimle evlen” dese, bana yalvarsa dahi, onunla konuşur, “benim ondan büyük kızlarım olduğunu, yaşına uygun biriyle evlenmesinin onun için de benim için de daha sağlıklı olacağını” anlatmaya çalışır, anlatamazsam da, bunu izah etmelerini, o kızın anası basından isterdim. Üstelikte peygamber olan birisi neden bu yolu seçmemiş de, tam aksine böyle bir kızı kendisi istetmiş? Bu konuda bir fikri olan var ve açıklarsa çok memnun olurum.
1 önceki yanıtı göster
Ayten Ernaz Tiryaki okurunun profil resmi
Evliliğe ve kadına, günümüz bakış açısıyla bakıldığında, doğru ve anlaşılabilir bir davranış gibi görünmese de; o zamanın değer yargıları, kadına ve evliliğe bakış, içinde bulunulan sosyoekonomik şartlar,, vs... konuların doğru değerlendirmesi gerektiğine inanıyorum‼️Zira herşeyi ile örnek bir insanın böyle ciddi bir meselede insanlara kötü örnek olacak bir davranıştan özellikle kaçacağını düşünüyorum ‼️ Evet muğlak bir konu, katılıyorum ‼️Daha çaplı bir araştırma yaparak dönmeyi uygun gördüm 🤗 Sevgiler...
2 sonraki yanıtı göster
eskaza okurunun profil resmi
Aslında farklı kaynak ve görüşlerden faydalanmak bilgimizin doğrulunu bize anlatır o yüzden okumakta fayda var sanırım inceleme öyle gösteriyor :)
Ayten Ernaz Tiryaki okurunun profil resmi
Çok haklısın Sevgili Ali! Beni asıl rahatsız eden, bu kitabın ödül almış olması! :((
Bahar Gök Barman okurunun profil resmi
Hz. Âişe'nin (r.a.) Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ile evlendiğinde kaç yaşında olduğu meselesi, çağdaş dönemde tartışılan konulardandır. Martin Lings'in de başvurduğu pek çok klasik kaynak Hz Âişe'nin (r.a.) evlendiğinde dokuz yaşında olduğunu söyler. Süleyman Nedvî gibi bazı çağdaş âlimlere göre ise, dokuz buluğdan sonra geçen yılları belirtmektedir. Bu yaklaşım temel alındığında evlilik yaşı on dört-on sekiz arası döneme tekabül etmektedir. Yetişkinlik, olgunluk ve çocukluk gibi kavramların tarihine bakıldığında yetişkinlik ve çocukluk kabullerinin kültürel, ekonomik ve toplumsal bir arka planı olduğu görülmektedir. Nitekim 20. yüzyılın ilk yarısında Anadolu'da kadınların on iki yaşında evlendiği, on üç yaşında anne olduğu örnekler, nadir ve şaşırtıcı değildir. Ortalama insan ömrünün otuz-kırk yaş arasında olduğu dönemlerdeki çocukluk-yetişkinlik kabullerinin, ortalama ömrün seksenli yaşlara ulaştığı dönemlerden farklı olması anlaşılabilir bir durumdur. Konuyla ilgili tartışmalar ele alınırken, on dört yüzyıl önceki evlilik yaşına, 21. yüzyılın toplumsal ve kültürel çerçevesin- den bakıldığı hususu göz ardı edilmemelidir.
İsmail okurunun profil resmi
13 tane eşi olmasını nasıl açıklayacaksınız ayrıca bir sürü cariyesi var.
32 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.