Mihail Şişkin’le tanışma kitabım. “Keşke” ye koca bir şaplak indirip “iyi ki” ye selam ederim. Ve şöyle ki, çağdaş Rus edebiyatı Şişkin’i başının üstünde taşımalı ki herkes görsün. Öyle güzel yazıyor.
Bu, içinde farklı öykülerin olduğu bir kitap. Ama her biri aynı zengin damardan beslenen ve çağımızın yangınlarına, içinde dönüp durduğumuz dünya denen boşluğa dair çok şey söyleyen, parlak bir hayal gücünün görünmez bağlarla bağladığı öyküler. Dolayısıyla öyküden öyküye geçerken bir kopukluk yaşanmıyor. Keza ben iki sefer aldım elime. Kesintisiz okudum diyebilirim.
Yazar İsviçre’de yaşıyor. Dil, vatan, aidiyet, geçmişle kavga edip durmak gibi dertleri var. Zihninin oturma odasında sosyalist hayaletler geziyor. Konuşuyorlar, kavga ediyorlar, çok şey söylüyorlar. Ve Şişkin onların sesini ulaştırıyor bize. Belki bu yüzden öykülerini okurken plaktan gelen hafif bir cızırtı eşlik ediyor okura.
Benzer dertlerin kıyısında oturan herkese mensupsanız kendini bulup, tırnak yardımıyla sayfalardan söküp çıkarıyorsunuz . Sonra tırnağın ucunda sallanan kendinize şöyle bir bakıp, ne çok fazlalık var, sallayıp kurtulayım diyorsunuz. İyi yazarlar bunu yapıyor çünkü insana, ve sanırım kitaplar için kullandığımız ‘sarsıcı’ kelimesi de buradan geliyor.
Bu, yıllar sonra tanışınca ben nasıl olur da bu yazarı önceden okumamışım pişmanlığı yaratan yazarlardan.
Mihail Şişkin ’i okumuş olanlara bir kırmızı karanfil falan hediye etsinler. Bir ayrıcalık bu:)). Müdavimi olup, tüm kitaplarını okumak için kuyruğa giriyorum. Keşke herkes okusa..
#erdemerinç özenli çevirisi
Mürekkep LekesiMihail Şişkin · Jaguar Kitap · 2021120 okunma