Yahudilikte önemi oldukça fazla olan; yağmalanma, çalınma, topraklarından koparılmış ve daha birçok durumdan geçen bir şamdanın hikayesi...
Vatanlarından sırf bu şamdan ve birkaç kıymetli eser için ayrılmış bir milletin yaşadıklarını konu edinen, yaşlıların gençlere gördüklerini anlatıp bir gün kurtuluşa erme ümidini hiç kaybetmeden sürekli azmetmesini anlatan ve sonunda da yedi kollu, altın kaplama, ışığıyla cevresini aydınlatan şamdanın sonsuza dek oradan oraya savrulmasını tabuta koyarak önleyen bir avuç Yahudili topluluğun dini ile imtihanını bizlere aktaran bir Stefan Zweig klasiği.️
Ben okurken biraz sıkıcı olsa da sonunda bitirdim ve kısa dini içerikli bir hikaye okumak isteyenlere örnek bir kitap olabilir.
Her kitab iyi veya kötü mutlaka bir amaç için yazılmıştır ve okunmaya değerdir...
Ve bu kitap sayesinde bir kez daha anlıyoruz ki vatansız, topraksız, milletsiz bir yaşam düşünülemez. Herkese kendi toprakları, herkese kendi vatanı en iyisidir.