Gönderi

255 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Değerli Yazarımızın ilk ama Türk Edebiyatın da önemli bir yere sahip olacağına inandığım ve bildiğim , Sabahattin Ali tadında kaleme aldığı 13 bölümden oluşan ve 3 ana aşk konusu üzerinde yoğunlaşarak aşkı ve yalnızlığı harmanlayarak kaleme aldığı bu Muhteşem Romanıni okuyarak hüzünlü, masum ve bir ömrü etkileyen bir Aşk hikayesine tanık olmaya hazır mısınız? Öncelikle Değerli yazarımız bu eseri yitirilen tüm dostlara; hususen kendisi için Çok Kıymetli 2 arkadaşına ithaf etmiş böylelikle ahde vefanın da güzel bir örneği olmuştur. 13 bölümlük Romanın ilk bölümün de Mühendisin hikayenin başkahramani Sakallı ile tanışması, diğer bölümler de ise Sakallı'nin kimselere anlatamadığı sıradışı ve ölümsüz aşkı ele alınıyor. İlk bakışta oldukça hüzünlü bir aşk romanı olarak görülse de ele alınan psikolojik analizler dış dünyaya karşı yabancılaşan bir adamın kendi kabuğuna nasıl çekildiğini ve onu bu duruma iten yaşanmışlıklarıni tüm gerçekliği ile gözler önüne seriyor. Toplam 255 sayfadan oluşan bu eser etkileyici konusu, anlaşılır dili ve üslubu ile okuru adeta mest ediyor. Eseri okurken anlatımın güzelliği ile özdeşleşen satırlar arasında kaybolacak ve pek çok okurun düşündüğü gibi sizin de yaşanmışlıklarınizin Sakallı'nin hayatına ne kadar çok benzediği fikrine -hissine tüm benliginiz ile kapilacak , gözyaşları içinde romanın ne zaman bittiğini anlamayacaksınız. Ben de kitabı bitirdikten sonra bu eserin mutlaka 2.- 3. ve daha birçok serilerinin olması çok iyi olur diye düşünmeden edemedim. Eser de bir zabıt katibi ile hâkimenin masum ölümsüz aşkını okurken arka plandaki yaşamlar, dostluklar, çıkar ilişkileri, arkadaşlık üzerine toplumsal bir tabloya şahit oluyoruz. Didaktik anlatımıyla Yaşama dair umudu kaybetmeden yalın gerçeklerle yüzyüze gelmek isterseniz bu Romanı okumayı asla kaçırmayın. Kuzeyli kalemler de hep bir mesafeli anlatım söz konusudur, roman da ise birinci tekil şahıs konuştuğundan ana karakter Sakallı'nin tarafında hissediyor okuyucu kendisini. Aşk, Sevgi, Saygı hayatın en sorunlu kısmı sanırım. Çok iyi anlaşan Kardeşler , eşler bile yeri geliyor saygı bitince birbirlerine karşı çok incitici olabiliyor. Yaralayıcı bir aşkın ve bu romanın kahramanı Dedede 'de nelere neden olabildiğini iç sesinden dinliyoruz. Neyin nasıl yaşandığını didaktik bir anlatımıyla sonuçlarını göstermiş yazar. Var olabilmek adına aşkından kopmak ya da koptuğunu zannetmek...Geçmişimizle hesaplaşma galiba ölene dek bitmiyor. Aile , eşitlik, adalet, gerçek, yaşam, psikanaliz, arkadaşlık, yaşlılık, karı-koca, eş hali ve daha pek çok kavram üzerine düşünmemizi sağlayan Muhteşem bir eser. Romanın sonuna geldiğim de kendime şu soruyu sormadan edemedim. Acaba karşı tarafı dinleme şansım olsaydı ne düşünürdüm? Bir başkasının hayatını tanımak onu anlamak,kendi içimize ayna olabilir mi? İnsanın hayatını belirleyen ailesinin kim olduğu , mesleği, cinsiyeti gibi pek çok değişkene bağlı. Peki ama ya tesadüfler, ya Aşk... Kimim sorusunun cevabını belirleyen ne? Bu ve benzeri soruların cevaplarını düşündürdü bu kitap. Felsefi alt metni oldukça güçlü bir Roman olan bu Eserin mutlaka filminin de çekilmesini arzu ediyor, henüz okumayanlara bir an önce okumalarını hatta çevrenizdeki herkese okutmanızi öneriyor Değerli Yazarımıza da bu güzel ve Muhteşem eseri bizlerle buluşturduğu için çok teşekkür ediyor, en kısa zaman da devamlarini bekliyor eline kalemine yüreğine sağlık diyerek Esenlikler diliyorum
Van ile Süphan
Van ile SüphanŞahin Savaş · Ark Kitapları · 05 okunma
·
147 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.