Gönderi

217 syf.
·
Puan vermedi
2. el kitaplar satan bir dükkanda rastladığım bu kitabın kapağında gamalı haç ve Hitler'in adını görünce, 'sanırım Alman ordusundan bir askerin anılaronı yahut savaşı konu edinen bir roman' diye düşünerek aldım. Evet Hitler'in ordusundan bir askerin anılarıydı anlatılan ancak durum biraz farklı:) Öncelikle yazardan bahsetmek istiyorum. Susi Hasel, kitapta savaş anıları anlatılan ailenin savaş sırasında dünyaya gelmiş kızları. Yetişkin bir kadın olduğunda ise ailesine yaşadıklarını anlattırıp kitap haline getirmiş. Kitabın konusu olan Hasel ailesi ne Nazi hayranı ne de Nazi düşmanı. Alman yahut 'ari ırka mensup' bir aile olmasına rağmen inançları farklı: Yedinci gün adventistleri. Kabaca bahsetmek gerekirse Yedinci gün adventistleri Yahudilere benzeyen bir tür Hristiyan topluluğu. Kutsal günleri ya da dinlenme günü pazar değil cumartesi ve buna Şabat kelimesine benzeyen 'sebt günü' diyorlar. Domuz eti ve alkole günah gözüyle bakıyorlar. Dua ritüelleri Yahudilere benzemesine rağmen kutsal kitap olarak İncil'i kabul ediyorlar. Bu tür benzerliklerden dolayı kitap boyunca bir çok Yedinci gün adventisti, gizli yahudi olmakla suçlanmış. Hasel ailesi de bu dini inanışa sahip. Öyle ki baba Franz Hasel savaş boyunca idam edilecek! şekilde davranmasına rağmen, ne savaş sırasında ne de sonrasında böyle bir durumla karşılaşmış. Üstelik örnek davranışlar sergileyen bir er olarak hem terfi hem nişan ile ödüllendirilmiş. Tüm aile inançlarında direttikçe olaylar, arzu ettikleri şekilde sonuçlanmış, işleri genelde yolunda gitmiş, sanki bir tür koruma altındaymış gibi. Ancak herşey de güllük gülistanlık değil. Savaş boyunca neredeyse tüm almanların maruz kaldığı açlık, sefalet, korku, siyasi baskı gibi durumlara maruz kalmışlar. Kitabı okurken bir noktada Nazi yönetiminin iki yüzlülüklerini fark ediyor okur. Savaşın cephe yönünü de cephe arkasını da gözlerinin önüne getirebiliyor. Savaş boyunca ailenin bir tür koruma altında olduğundan bahsetmiştim. Kurgu ya da gerçek bu korunma kısmı fazla abartı gibi geldi bana. Öyle ki bu insanlar (Yedinci gün adventistleri) gizli Yahudi olmakla suçlanıyor ve Yahudi soykırımı yapmış bir ideoloji nasıl oluyor da bu ailelere aynı muameleyi uygulamıyor ve hatta üzerine Nazi üniforması giydirip cepheye gönderebiliyor, öncü birliklerde görev verebiliyor? Yahut geride kalan ailelerine tehditler savurmalarına rağmen zarar verecek davranışlarda bulunmuyorlar? Kitabı okurken özellikle cephe gerisinde kalan, bin bir zorluğa katlanan aileleri düşündükçe üzülmeden edemedim. Ancak bir yandan da Hasel ailesini gördükçe 'bu aile Müslüman bir toplumda yaşasaydı kesin ermiş, şeyh vs. ilan edilir, tecrübeleri kulaktan kulağa abartılarak aktarılır, en sonunda aile de kendilerinin ermişlerden olduklarına gerçekten inanıp eramet dağıtmaya başlardı' diye düşünmekten kendimi alamadım :) İyi okumalar dilerim..
Binlercesi Kırılacak
Binlercesi KırılacakSusi Hasel Mundy · İstiridye Medya Yayınları · 200915 okunma
··
179 görüntüleme
Teoman İzmirli okurunun profil resmi
El-sabt Terrakî cemaatının mebsubu, Zülm-i Irk döneminde yaşıyor, ve cemaatın lideri Meryland eyaletindendeki malikhanesinde sakin sakin yaşarken, Has-el sülalesi hayatta kalmak için çabalıyor... 🙄 Hmmm...
kübra çoban okurunun profil resmi
Pek de öyle sayılmaz üstadım😊 El-sabt cemaat liderinden bahsedilmiyo burada sadece cemaat mensuplarının konusu geçiyor. Lakin Zulm-u ırk liderinden bahsedilmiş
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.