Gönderi

448 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Harika bir kitap
Ba-yıl-dım!Harika bir distopya serisinin ilk kitabıydı.Her sayfasını o kadar heyecanla okudum ki.Meğer distopya okumayı ne kadar çok özlemişim.İlaç gibi geldi.Elimdeki Post-itleri bitiren nadir kitaplardan biri oldu.Kitabın akıcı bir dili var ama çerezlik bir kitapda değil onu söyleyeyim.O yüzden kafanız fazla dolu değilken okumanızı tavsiye ederim.Distopya kurguda aradığınız ne varsa bu kitapta var.Aksiyonu hiç düşmüyor.Çok çeşitli karekter barındırıyor.İçine Yunan Mitolojisi serpiştirilmesi çok hoşuma gitti.Tamam yalan yok kurgu olarak Açlık Oyunlarına benziyor.Ama yinede detaylar, karakter bolluğu,yaşanan olaylar,sınıflar arasındaki adaletsizlikler çok daha farklıydı.Yani bu kitap benim gözümde Açlık Oyunları x 2.Çok daha yoğun hisler yaşattı bana.Darrow’un bir sözü var “Burda sadakat ne kadar da değişken” diye.Gerçekten de öyle.Kim kime sağdık ya da düşman.Kim kimin kölesi.Kim hangi haneyi ele geçirdi.Bir süre sonra beynim yandı :) Biraz konusundan bahsedecek olursam; Toplumun renklerine göre ayrılan kast sisteminin en alt basamağı olan Kızıllar yüzyıllardır Mars’tadırlar ve dünyalaştırabilmek (Yazarın kelimesi benim değil) için var gücüyle çalışmaktadırlar.En üst basamakta ise Altınlar vardır.Çok kötü şartlar altında yaşasalarda birgün bu fedakarlıklarının sonuçlarını alacaklarına ve Dünya’daki diğer insanlarında onlara katılabilmesiyle en yüksek değeri göreceklerine inanmaktadırlar.Ama bunların hepsi bir yalandır.Karakterimiz Darrow bu düzeni kabul etmiş ve hayatında mutludur.İsyanın kimseye bir kazanç sağlamayacağını düşünüyordur.Ama birgün Kızıllardan saklanan bütün gerçekleri çok acı bir şekilde öğrenir.Ve hayatı tamamen değişir.Artık Darrow’un adaleti sağlamak için yapmayacağı şey yoktur.Burdan sonrası spoiler içeriyor.Darrow’un Eo’e olan sevgisi beni çok duygulandırdı.Onun için yaptıklarını okumak çok güzeldi.Yinede karakter olarak çok hızlı bir değişim yaşadığını düşünüyorum.Aslında Kızıldan bir Altına dönüşme süreci aylar alıyor ama o kısımlar çok hızlı geçilmiş.Daha detaylı olmasını isterdim.Ayrıca yazar teknolojik aletler/terimler hakkında nerdeyse hiç bilgi vermeden yazmış.Bir süre sonra ne neydi ucunu kaçırdım.Hikaye içinde olmasa bile bu bilgileri en azından arka sayfaya bir sözlük olarak yazabilirdi.Bir başka olumsuz bulduğum yönü ise Darrow,Eo ve Ares’in Oğulları dışında başka kimsenin gerçeği bilmemesi veya bu düzeni sorgulamaması.Yani Mars’ta bir milyar kadar Kızıl var ve daha iyi bir hayat yaşayabileceklerini sadece bu kadar insan mı düşünüyor?O yönden saçma geldi.Belkide daha fazlası vardır da ilerki kitaplarda görebilirim orasını henüz bilemiyorum.Yazar adaletsizliği, yapılan haksızlıkları çok iyi bir şekilde ele almış.Öfkeden küplere bindiğim çok yerler oldu.Hele gözetmenlerin kendilerine Yunan Tanrılarının isimlerini vermeleri..Bu nasıl bir kibirdir?Bir ikisi hariç hepsinden ölesiye nefret ettim.Yaratılan karakterler çok ince düşünülmüş.Sevro,Pax,Roque,Kısrak ve daha sevdiğim bir sürü karakter vardı.Cassius’tan ise nefret ettim.Söz konusu İkiyüzlülük olunca kendisi bir dünya markası.Sanırım hayatımda en uzun yorum yaptığım kitap bu oldu.Sabredip buraya kadar okuduysanız sizi tebrik ediyorum.Eğer sizde benim gibi distopya seviyorsanız, aksiyon,savaş ve entrikalardan hoşlanırsanız kesinlikle okumanızı tavsiye ediyorum.Pişman olmazsınız :)
Kızıl Yükseliş
Kızıl YükselişPierce Brown · Pegasus Yayınları · 20152,015 okunma
·
301 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.