Şayet Rahîm’in rahmeti şarta bağlı olarak tecelli etmeseydi, çalışkanla tembelin, salihle fasığın, âlimle cahilin, âdille zalimin, mümin ile kâfirin, ehl-i sünnet ile ehl-i bid’anın, muvahhidle müşriğin, ehl-i ihlasla ehl-i riyanın birbirinden farkı kalmazdı. Bundan dolayı Hz. İbrahim (a.s) ile Nemrud, Hz. Mûsa (a.s) ile Firavun, Hz. Ebûbekir (r.a) ile Ebû Cehil bir seviyede olurdu. İlim ve irade ile ibadet ve taat ile terakki ve tekemmül imkânı ortadan kalkardı.