Metin Eloğlu bu aralar benim için bir turnosol kağıdı oldu. Geride bıraktığımız günlerde, Metin Eloğlu okumayı küçümseyen biri ile karşılaştım önce. Hiç de ergen olmayan, ancak zannımca zamana intibak edebilmenin çaresini ergence konuşmakta bulan bu abla bana Kant, Heidegger ve Hegel okudun mu diye sorunca, dedim herhalde Martinealı Diotima gibi biri var karşımda. Elbette heyecanlandım. Her neyse uzatmayalım. Sosyete pazarının ayaktakımına kadar indiği şu günlerde ortam Can Yücel şiirindeki gerçeklikle artık daha çok örtüşüyor, "salonlar, piyasalar, sanat sevicileri"nden geçilmiyor etraf. İmaj çağının gösterge mekanizmaları içi boş ama dışı makyajlı yeni elitlerimizi saygı ile selamlıyor. Greklerden itibaren 18. yüzyıla kadar biriken ontolojik ve epistemolojik sorunlara en esaslı karşılığı sanki şair ve sanatçı vermemiş gibi, felsefenin ve bilimin kadir-i mutlaklık iddiasını deforme eden en başta estetik değilmiş gibi, şiirsel söz ile düzyazının açıklığına dayanan metafizik arasındaki ezeli çatışmada küçümsediği şey ayaklarını bastığı toprağın alameti farikası değilmiş gibi ve Romantiklerin Hegel'i ve Kant'ı aşma girişimlerinin ana enstrümanı şiir değilmiş gibi snobca bir gevelemeyle "senn Kannt okudunn muu?" He canım okudum. Ama senin gibi kentsoylu düşler görmedim asla. Saniyen, bu kitaba yapılan incelemelerde şiirlerde anlam, ahenk ve kafiye olmadığı söylenmiş. Birisi Metin Eloğlu 'na iki puan reva görmüş(Eloğlu'nun çok da...deydi :),diğeri muhtemelen Şükrü Erbaş mısralarında olduğu gibi net ifadelerle birçok kızı avlayacağı bir mısra örgüsü göremediği için bu kitabı okuduğuna üzülmüş ve şöyle bir not düşmüş: Bu kitapta bulunan şiirler, yalnızca kitap olsun diye yazılmış şiirlerdir. Edebi kaygı bulunmamaktadır. Hiçbir etik-estetik ölçü olmadan, hadi yazılan diyelim, sıçılan da diyebilirdik bu zırvalara karşı diyelim ki, Metin Eloğlu şiiri Türkçedeki müziği en kuvvetli şiirlerden. Bu müziği işitemeyen insanın ya kulağı alıştırıldığı gürültülerden güzel olanı duyamayacak noktaya gelmiş, ya da şiir okumayı bilmiyor demektir. Şiir esasında sözdür, söylenir. Eğer doğru okumayı-seslendirmeyi biliyorsa insan, herhangi bir şiiri seslendirdiği zaman oradaki müziği de duyar, kulak tırmalayan noktaları da. Metin Eloğlu şiirinin estetik seviyesi tamamıyla müziğinin kalitesinden kaynaklanır. Bu bir ölçüdür. Anlamla ilgili ikinci ölçü ise, biçim yönünden yüksek bir estetik seviye tutturan bir şiirin içeriği o seviyeden daha düşük olamaz. Bu şiirlerde anlam bulamadığını söyleyen, anlam dünyasını, varsa öyle bir dünya gözden geçirmelidir. Cahilliğini bu kadar ciddiye alan postmodern zıpçıktıların, göreli dünyasında yaşamaktan utanan herkese selamlar.

Ay ParçasıMetin Eloğlu · Yazko · 1983137 okunma

·

801 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Parrhesiastes