MEVLÂNÂ HALİD-i BAĞDÂDÎ (v. 1827)
Kaside-i Muhammediyye
Server-i âlem sana âşık olup da yanarım Her nerede olsam o güzel cemâlin ararım
Kâbe kavseyn tahtının sultânı sen ben hiçim Misâfirinim dememi saygısızlık sayarım
Her şey cihânda senin şerefine yaratıldı Rahmetin bana da yağsa o ân olur bahârım
Acıyıp bir bakınca ölü kalbler dirilttin Sonsuz merhametine sığınıp kapın çaldım
İyilik kaynağısın dermanlar deryâsısın Bir damla lutfet bana derde devâsız kaldım
Herkes gelir Mekke'ye, Kâbe, Safâ, Merve'ye Ben ise senin için dağlar tepeler aştım
Saâdet tâcı giydirildi rüyâda başıma Ayağın toprağı serpildi yüzüme sandım
Ey Câmî hazretleri sevgilimin bülbülü Şiirlerin arasından şu beyti seçtim aldım
“Dili aşağı sarkık uyuz köpekler gibi
Bir damlacık umarak ihsân deryâna vardım"
Ey günahlılar sığınağı, sana sığınmaya geldim
Çok kabahatler işledim sana yalvarmaya geldim
Karanlık yerlere saptım bataklıklara saplandım
Doğru yolu aydınlatan ışık kaynağına geldim
Çıkacak bir canım kaldı ey bütün canların cânı
Uygun olur mu söylemek cânımı fedâya geldim
Derdlilere tabîbsin ben ise gönül hastası
Kalb yarama devâ için kapını çalmağa geldim
Cömerdlerin kapısına bir şey götürmek hatâdır
Basmakla şeref verdiğin toprağı öpmeğe geldim
Günahlarım çok dağ gibi yüzüm kara katran gibi
Bu yükden ve siyahlıktan tamam kurtulmağa geldim
Temizler elbet hepsini ihsân deryândan bir damla
Gerçi yüzüm gibi kara amel defterimle geldim
Kapına yüz sürebilsem ey cânımdan azîz cânân
Su ile olmayan işler hâsıl olur o topraktan
kâbe kavseyn: iki kavis arasındaki mesafe (Mi'rac gecesinde Hz. Muhammed'in
(s.a.v) Cenâb-ı Hakk'a olan yakınlık derecesine kinaye). server-i âlem: âlemin reisi.
amel: iş, çalışma, bir emri veya vazifeyi yerine getirme.