Keyifli bir yolculuğun sonunda iki kelime adetten olsada ben arka kapak bıze ne söylüyor deyip onu paylşmk istıyorum
Rus aydınının umutsuzluğu, idealleriyle bunları gerçekleştirmeye soyunduğu toplum arasındaki derin uçurum ve herhalde sadece Rus aydınına has olmayan nihilizm, en alaycı göründüğü hikâyelerinde bile yankılanır. Bu kitaptaki hikâyelerde de öyle. "Berbat Bir Olay"da acımasız bir ironi vardır: tek amacı toplumunun mutluluğu olan bir aydın, topluma daha büyük elem verir sadece. Hayatı boyunca yazdığı belki de tek alaycı hikâye olan "Timsah"ta bile bu nihilizmin izleri vardır; okuduğunuzda acı bir umutsuzluk bırakır geride. Dostoyevski ya manevi bir kurtuluşu vazeder, ya da kurtuluş olmadığını, ama her halükârda umutsuzluk ebedidir. Sanırım insanlığın kaderi hakkında gerçek bir umut ışığı yaktığı tek anlatısı, son hikâyesi olan "Gülünç Bir Adamın Düşü"dür: insana has bütün o zulmeti biz yarattık; oysa yardımı esirgediğimiz o küçük kıza elimizi uzatmak yeter karanlıktan kurtulmak için.
Pratik insanları severim, tatlı gevezeliklere ise tahammül edemem.”
(S:87)eserden ozamn Buyurun #OKUYUN