Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

556 syf.
10/10 puan verdi
·
18 günde okudu
Gazap Üzümleri - J. STEINBECK (Bazı kitaplar acı verir okurken!)
Ve bitti! Öyle bir ikilemdeyim ki şimdi... Bir tarafım neden bu kadar geç kaldım diyor, bir tarafım nereden okudum seni! Ben şimdi nasıl unuturum okuduklarımı ve nasıl devam ederim eskisi gibi! Nereden başlayacağımı, nasıl başlayacağımı bilemiyorum. Okurken nasıl okuyacağımı da bilemedim. Dinlene dinlene okudum eseri. Daha iyisi gelmedi elimden. Araya beş farklı kitap soktum okuma sürecimde. Ancak onlar dağlayabildi eserle birlikte yanan yüreğimi... Öncelikle şunu söyleyeyim! Ne olur spoiler vermeden incelememi beklemeyin bu eserden beni. Zira her şeyi paylaşacak kadar duygu yüklüyüm şimdi.
Gazap Üzümleri
Gazap Üzümleri
Bir kahramanın ailesinin yanına dönüşü ile başlıyor eser. Bazen hayat öyle bir yere sürükler ki seni, istesen de dönemezsin. Dönsen de bıraktığın gibi bulamazsın. Her şey değişir zamanla... Ve birçok şey hep eskisinden daha kötü olur. "Uykuyla dinlenemeyecek kadar yorgunum artık." (s. 314) Eserde en çok geçen kelime budur belki de: yorgunum. Mücadele etmek yoruyor insanı. Açlıkla mücadele etmek, sevdiklerinin kaybıyla mücadele etmek, sorumlu olduğun insanlar için mücadele etmek... Ekonomik kriz yılları, bankalar tarla sahiplerini borçlandırıp ellerindeki toprakları almışlar, geriye yalnızca umutları kalmış: Batı'ya gidip üzüm tarlalarında, şeftali tarlalarında çalışmak... İnsan her şeyi olmadan yaşayabilir, umudu olmadan yaşayamazmış. Peki umut her zaman yaşatmaya yeter mi? Joad ailesinin hikayesi bu... Küçük ama sıcak hayalleri olan, yegane arzusu çalışmak, küçük bir ev ve toprak sahibi olmak olan geniş bir ailenin hikayesi. Giderek daralan bir ailenin hikayesi... İnsanın doğduğu, anne babasının doğduğu, çocukluğunun geçtiği topraklardan ayrılmak zorunda kalması oldukça zor değil midir? Bazen gözler hep arkada kalır, ya eski topraklarında ya eski zamanlarında. En kötüsü her ikisinin de birlikte olması. "Ancak yeni doğan bir bebek baştan başlayabilir. Sen, ben... biz artık geçmiş zamanız." (s. 107) Hayat hiçbir zaman yeniden başlama şansı tanımıyor. Sadece bazen kaldığın yere yakın bir yerden devam edebiliyorsun. Bunun adına yeniden başlamak diyoruz. Ne kadar denebilirse... Tüyler ürperten yerler var eserde. Bazı tedbirler vardır, birtakım olaylar sonunda alınır. Binalardan bebeklerin düşmesi sonucu diğer aileler tarafından camlara kilit takılması gibi... Beslenen bir domuzun kapı açıkken eve girip yeni doğan bebeği yemesi... Okurken içim ürperdi adeta. Ve annenin eve girip bu ana şahit olması. Bazı acılar tarifsizdir. Diğer bir aile bu olaydan sonra kapıyı kilitler mutlaka. Ayrılık diyorduk... Bazı insanlar kopamaz kök saldığı topraklardan... Dedem öldü, ninemi alıp getiremedik mesela evimize. Hatıralar acıtır ama insan bile bile o acıyı yaşamak ister. Joad dede de ninemi hatırlattı adeta. Ayrılmamak için elinden geleni yaptı yaşadığı topraklardan. Ayrılmayı kaldırmadı yüreği... "Bence biliyordu. Dede aslında bu gece ölmedi. Onu oradan ayırdığınız anda öldü." (s. 179) Bazı gidişler tek taraflı değildir. Dedenin gidişine ninenin dayanmaz yüreği. Ve anne, yolculuğu sekteye uğratmamak için ölü annesiyle yan yana yatarak geçirir geceyi. O gece o yolu geçmek şarttır çünkü "Dokunma bana, dedi anne. Dokunmadıkça kendimi tutabilirim. O çökertir beni." (s. 281) İnsanların kurduğu dünyada en büyük acıyı çocukların çekmesi en kötüsü değil mi? Bir domuz tarafından yenilen bir bebek, annenin yaşadığı hayat şartları nedeniyle ölü doğan ve elma sandığı ile suya bırakılan bir bebek... Ve onların acısını duymakla cezalandırılan anneler... Sütünden bir damla olsun çocuğuna nasip olmayan anneler. Hele eserin sonunda öyle bir an var ki, kendinizi tutamayacaksınız. Kapağı kapadığım andan beri suratım asık geziyorum evde. Joad ailesinden biri olmuşum farkında olmadan... "Kadınlar hep yorgun olur." (s. 132) Eserdeki "Anne" karakterine hayran kaldım. Bir kadın ancak bu kadar güçlü durabilir ve ailesini ayakta tutabilirdi. Onun bir ismi yoktu. Kendi başına bir hayatı yoktu. O "Anne"ydi ve bir anne nasıl olur herkese gösterdi. Yaşadıklarını okurken güçlü kalamayan biz inanın yaşadıklarını yaşayacak gücü kendimizde bulamazdık. Çektiği her acıyı içinde yaşayıp sürekli ailesi için mücadele verdi. Muhteşem bir karakter ama eşsiz değil. Öyle güzel eşleri var ki Anadolumuzda. Bana Anadolumun annelerini anımsattı. "Tek istediğim kimseye yük olmadan yaşayıp gitmek." (s. 14) Her ne olursa olsun insan yük insana. Bugün değilse yarın, yarın değilse öbür gün... Papaz'ı yaptığına iten belki de kendini aileye yük görüp onlara destek olmak isteyişiydi, hepimiz bazen yük oluruz hayatta. Öyle anlarda en iyi dileğimiz bizi yük görmeyecek insanların hayatında olmamız olsun... "Bilmediğimiz bir günah işledik de farkında değiliz belki." (s. 244) Hiç böyle düşündünüz mü? Bazen öyle şeyler yaşarız ki bu konuda sorgularız kendimizi. En çok da her şeyin art arda geldiğini düşündüğümüz anlarda. Ama en çok şey de en masum insanların başına gelmez mi? Yine de düşünmeden edemeyiz, nerede hata yaptım, nasıl bir günah işledim diye. Bilmediğimiz o günahlar bitiriyor bizi belki de... "Acıtıyor artık. Hem de çok." (s. 395) Öyle çok acı var ki... Bazen okumak bile acı olabiliyor. Joad ailesi bir yumru oldu içimde. Onlarla umut edip onlarla acı çektim. Onlarla aç kalıp onlarla üzüm yemek istedim. Ben şimdi her üzüm görüşümde bu acıyı yeniden çekeceğim. Her şeftali -ki en sevdiğim meyvedir- sizi hatırlatacak bana. Ben ki hala unutamadım
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlar
'ın Lennie'sini. Oysa ta lise yıllarımda okumuştum. Ben şimdi nasıl unuturum sizi? Ah kapitalizm! Ah şu her şeyden fazla fazla olsun diyen insanların doymaz istekleri! Ah şu paylaşmayı bilmeyişimiz. Paylaşmanın mümkün olduğunu göstersin bu eser size! İnsanın insana yara değil yar olduğunu göstersin! Paylaşmayınca neler olacağını göstermeyi de ihmal etmesin! Bana kalırsa saatlerce konuşurum eser hakkında. Ama bir yerde son vermem gerek. Satırlar bitse de acılar bitmeyecek. Tükenmeyecek acılar var yeryüzünde. Sonunda belki de "esrarlı bir gülümseme".
Gazap Üzümleri
Gazap ÜzümleriJohn Steinbeck · Sel Yayınları · 202035,2bin okunma
··
6 artı 1'leme
·
40bin görüntüleme
Mikail Balcı okurunun profil resmi
Ölmeden önce okunması gereken hayat değiştirecek eserlerden...
Mikail Balcı okurunun profil resmi
Mezattan almıştım bu kitabı. Hayatımda bu kadar yer edeceğini bilmeden...
Mikail Balcı okurunun profil resmi
"Kadınlar hep yorgun olur." (s. 132)
71 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.