Adını garipseyip okumak istemiştim hikaye kitabı çıktı. İlk hikaye çok güzeldi açıkcası onu sevdim. Eddie'ye bir sitcom çəkilsə oturulur izlenir yani, yazar sitcom çekmeyi düşünmeli buna (bu konunun ve arzunun tamamen kaliteli, ince göndermeli sitcom açlığı çekmemle alakası vardır.) Şimdi kitapla alakalı konuşmaya geri dönersek eğer kitaptaki “ayakkabı" öyküsü çok dokundu bana. bu öyküde çocuk okulda Yahudilerin uğradığı soykırım'ı anıyor ve annesi akşamına çocuğa alman malı ayakkabı alıyor. çocuk ayakkabıya eğilip ona dede diyor bir kısmında. okurken tamamen aklıma evlerimizde, iş yerlerimizde, okullarımızda ucuz diye kullandığımız çin malı ürünler geldi. Doğu Türkistan'da yaşam da çok ucuz hatta o kadar ucuz ki dünyada en kolay harcanan şey. Kullandığımız her çin malı üründe zira bizzat kendi soydaşlarımız, uğradıkları soykırımın emek sömürüsünün izleri var. İşin siyasətini və ideolojisini umursamıyorum zaten bu çirkin siyasət bir ölseydi de insanlık yaşayabilseydi ama dünya döndükçe bu mümkün gözükmüyor. Ve birkaç inceleme okudum çoğu yahudi propagandası falan demiş yani yazarın kendisi israilliymiş zaten başka ne beklenebilir ki? Ben en çok bu soykırım məsələsinə takıldım romanda. En alasını yıllardır yaşattıkları için olmalı bu da. Gerçekten geldik gideceğiz, ömrümüzü kan vahşet izleterek geçirtiyorlar. Bunların dışında absürtlük sevdiğimden dolayı benim için okuması keyifli bir kitap idi. absürtlük ve küfür sevmiyor iseniz okumayınız. esenlikler efenim.

Tanrı Olmak İsteyen Otobüs ŞoförüEtgar Keret · Siren Yayınları · 20101,294 okunma

·

130 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

ups