Mektup okumayı sever misiniz ben sevenlerdenim, ondaki doğallığı samimiyeti yada anın hissiyatını okumayı belkı sayfada okuduğumuz bir cümlede yenıden canlanan bır anını yâd etmk bana farklı bir şey katıyor bılıyırum. Oyuzden mektup okumalarını önemsıyırum..
Marcel Proust
Hakkında hiçbir şey bilmediğimiz bir hanıma yazılmış yirmi üç mektubun (üç mektup d
kocasına) keşfi üstüne. Marcel Proust’un Haussmann bulvarı 102 numaralı evin üçüncü katında oturan komşusu olduğunu öğrendiğimiz Madam Williams’a yazılmış mektuplar. Kadının Amerikalı dişçi kocası Charles D. Williams’ın muayenehanesi asmakatın üstünde ikinci katta, yani zavallı Marcel’in tepesinde. Dolayısıyla gürültü fobisi olan Marcel epeyce dram yaşıyor.
Öncelikle, uyku ve çalışma saatleri sırasında Proust’a işkence eden gürültüden, üst kattaki tadilattan. “Sabahki gürültü su tesisatından mı geliyor diye soruşturmamı istediğinizde ihtiyatlı davranarak ne iyi etmişim. Şu çekiçlerin yanında o gürültü neymiş ki? Verlaine’in ‘sırf kendini size beğendirmek için ağlayan’ bir şarkıdan söz ederken dediği gibi ‘yosunların üstünde suyun ürpertisi’.” Proust gerçekten de her saptamasını, yazıya bir kat daha sanat katan mizahi bir karşılaştırmanın içine oturuyor..
Ozamn Buyurun okuyun okutun