Stalin Rusya'sına eleştirel bir bakış. Oldukça ağır eleştirileri karikatürize ederek okurla buluşturuyor yazar. Buna rağmen roman 1930'da yazılıyor ancak her şey değişmeye başladıktan sonra 1987'de okurla buluşabiliyor.
Bir çukur var roman boyunca işçi sınıfı tarafından sürekli kazılan ve onun etrafında oluşan insanlık dramlarını izliyoruz. Annesinin ölümüne sevinen çocuklardan, yaşamayı Sosyalizmin yaşaması anlamında gören insanlara kadar pek çok aynı kültürden insanla karşılaşıyoruz. Bireyin tamamen ortadan kalktığı kitleselleşmiş toplumlarda yaşamanın aslında kendi mezarları olacak bir çukur kazmaktan farklı olmadığını, yazar kara mizah diyebileceğimiz abartılı bir dille anlatıyor.
Okunamlı mı? Çok acil değil ama ilgi alanınızdaysa farklı bir yaklaşım göreceğinizi söyleyebilirim.