Uçurtma Avcısı kitabındaki başarıyı bu kitapta bulabilecek miyim diye çok sorguladım. Halen daha kafamda sorguluyorum. Kitap oldukça sade bir anlatıma sahip, okurken hızlıca ilerleyebiliyorsunuz. Fakat, içerik bakımından sizi o kadar derin etkiliyor ki okumakta güçlük çekiyorsunuz. Tekrardan Afganistan da yaşanan dramı gözler önüne seriyor. Savaş, acı, kan.. Hayatları kesişen iki kadın karakterimiz var. Konu bu iki karakterin hayatlarının kesişmesi üzerine geçiyor. Afganistan'ının en yoğun iç savaşlarının yaşandığı 80 ile 2001 arasına uzanıyoruz. Kadınların pul kadar değer görmediği, eşya gibi alınıp satıldığı bir ülke düşünün. Küçük yaşta "senin yaşın geldi artık evlenmen gerek" diye yapılan baskı ve zulümler. Burka giymezsen iffetsizsin zihniyetinin hüküm sürdüğü bir ortam. Eğitim? hak getire. Kadınsın ne gerek var! Bu dünya da bu olayların halen yaşanıyor olması, kadınların pul kadar değer görmediğini görmek yürek sızlatıyor. O kadınlar olmasa dünyada var olmayacağını düşünemeyecek kadar akılsız, fikirsiz, cahil bir erkek egemenliği. Bana faşist diyeceğinizi duyar gibiyim ama bu tipleri cidden asmak gerek. Bunların eceli ile öleceğini beklemek, bunlarla aynı suyu havayı tüketmek bana göre ziyan. Yaşadıkları süre boyunca zehirledikleri insanları ve çocukları saymıyorum bile... Bir gün gerçek adaletin herkes için tecelli etmesi dileği ile.