Serinin birinci kitabından "Yarı yarıya orta dünyanın coğrafya kitabı" diye söz etmiştim. İkinci kitapta ise coğrafya tasvirleri birinciye oranla bir hâyli azalıyor ve olaylar daha çok ön plana çıkıyor. Dolayısıyla daha akıcı daha heyecan verici. Karakterlerin her biri birbirinden derin, birbirinden özel ve tam anlamıyla kendi kişiliklerine göre davranıyorlar. Dünyanın hiçbir yerinde gerçek hayatın gerçek sıkıntılarını bu kadar etkili ve başarılı bir şekilde fantezi edebiyatına yedirebilmiş başka bir eser yoktur benim gözümde. İşte bu yüzden gerçek değil ama gerçek olması gereken bir hikâye "Yüzüklerin Efendisi" Çünkü okurken, izlerken acaba gerçek mi şüphesi yaratacak kadar inandırıcı bir evren. Ne diyebilirim ki. Ben bu serinin hayranıyım zaten. Anlatılmaz okunur diyor ve okumanızı tavsiye ediyorum.