Ortak nefret ettiğimiz bir ses:
-Hanımların dikkatine ovelok makinesi ayağınıza geldi.Halı kilim paspas kenarına ovelok çekilir..vs,vs…
Bu ses eşliğinde ortak bir yaşam süren birkaç kadın.Aynı kuaföre giden,aynı parkın spor aletlerine binin zayıflamak için çaba sarf eden yürüyüşlerde,aynı bakkal veya dükkanlarda karşılaşan.Fakat birbirini hiç tanımayan bir avuç kadın.
Ortak dertleri aynı cinsiyette olup paylaşılan roller olması kuşkusuz.Yıllardır evli olup bir anda kocasının değişime uğradığını fark ederek;bariz giyimi,diyeti ve kusursuz görünme çabasını hayra yormayıp takip eden kadının eşinin bir erkekle birlikte olduğunu keşfi,aynı mahalledeki bir diğer kadının ikinci kadın olmaktaki hayat kavgası,diğer asıl kadının o erkek ile ilgili şüpheleri birlikte ve birçok kadınla paylaştığı erkeği sebepsizce kabulleniyor olması gibi gibi trajik öykülerin bir arada ve yaşadığım 80-90’lardaki toplumsal,siyasal ve kültürel bir çok faktörün bir arada oldukça tanıdık,birebir yaşadığımız ve tanık olduğumuz etmenlerle biz okurları buluşturuyor.
En beğendiğim öyküler beni çok şaşırtan bir sona bağladığı için “Ceylan Yürüyüşü” oldu.Ayrıca “Fesleğen” şahsına münhasır bir yüreği titreten bir öykü idi.Bu öykü ayrıca “Sun Shine” başlıklı Scritture Giovanni Projesi kapsamında kullanılan bir öykü olmuş ve seyircisi ile buluşmuştur.
Sadece Hanımların Dikkatine demiyoruz efendim Beylerinde Dikkatine.. İyi okumalar dilerim.