Çok zorlama kuramlar ile totalitarizmi eleştiren yazılarla dolu. 120. sayfaya kadar ancak dayanabildim. Sürekli kendini tekrar eden düşğnceler var. Kitabın başlığı "Cehenneme övgü" yerine "Bak bunlar hep totalitarizmden ötürü" olsaymış keşke. Örnek vermek gerekirse, insanların gece uyuyor gündüz çalışıyor olması totalitarizmin etkisiymiş. Cinsellik varmış bir de cinsel kimlik varmış, cinsel kimliğe sahip olmak da totalitarizmin etkisiymiş. Seçim yapmamız, aslında totalitaristler istiyormuşa kadar abartılan zorlanan düşünceler var.
Hatta bir yerde bir hayvanın cinsel kimlik değiştirebildiği işaret edilerek, insanların ilkelliğinden hayıflanılıyor. Kimliksizlik nasıl arzulanabilir ve tavsiye edilebilir hayretler içinde kalıyorum. Mesele cinsellikle alakalı da değil. Uluslar da olmasın, dil de olmasın diyor adam. Dil düşünceyi esir ediyormuş. Peki nasıl iletişim kuralımmış? Sessizlik sözcüklerden daha kuvvetliymiş. Burada da yazarımız tatlı küçük bir romantik olup çıkıyor. Neyse işte... Bu yukarıda yazdıklarımı okuduktan sonra daha fazla zaman kaybetmemek adına kitabı bırakmaya karar verdim. Gerçi şimdi bazıları, benim totalitarizmin baskısının etkisiyle bu kitabı beğenmediğimi düşünecektir.
Yanarım yanarım, kitabın şu pahalı zamanında bu kitaba verdiğm paraya yanarım.