Gönderi

·
Puan vermedi
·
Beğendi
"Tüm zamanların en büyük şairine sevgiyle..!"
Arthur Rimbaud, "şair olmak istiyordum ve kendimi kahin kılmaya çalışıyorum" diyor mektubunda. Tüm zamanların en asi şairi eski şiir anlayışını yerle bir eden bir deha. Bir yerde şair sahiden ateş hırsızı olmalıdır diyor. Promethe nasıl insanlara ateşi çalarak özgürlüklerine yol açtıysa şair de insanlara duygularında özgür olmazları için kendini yakmaya hazır olmalıdır. Yoksa kendi ateşinde yanmamış bir şairin küllerinden tekrar doğuşuna nasıl tanıklık edebiliriz ki başka türlü. Şuan ki yazanlara bir diyeceğim yok tabi çünkü gerçekten de konuşulması bile zaman kaybı olur. Neyseki şuan ki şairleri görmüyor Rimbaud, kahrından ölürdü. (Kendini keman sanan odunların vay haline) Mektubunda Ben'i anlamamış birinin yazabileceğine inanmıyor zaten. Tabi onun için konu sadece şiir değildi, şiir onun dağdan çaldığı ateşti, insanların duygularına öncülük etsin diye. Asıl derdi kendisiyleydi ve Afrika'nın uçsuz bucaksız çöllerinde dolanmaya susamış ruhundaydı. Şu şiirinde olmak istediği yerin hayali yatıyordu: "Mavi yaz akşamlarında, özgür, gezeceğim ... Yıkayıp arıtacak çıplak başımı rüzgar. Ne bir söz, ne düşünce, yalnız bitmeyen düş Ve yüreğimde sevgi; büyük, sonsuz, umutlu, Çekip gideceğim buralardan, çingene gibi, başıboş Doğada, -bir kadınla birlikte gibi mutlu" Onun en büyük destekçisi ve bir çok defa kaçmasına yardım etmiş öğretmenine bile yüz çevirir tekrardan öğretmenliğe döndüğünü öğrendikten sonra. Herkese ateş püskürürken bir tek Baudelaire'i büyülü buluyordu. Kalıpları kuralları tanımıyordu, yaşadığı yerin küçüklüğü, insanların sığ görüşlülüğü çöp olmuş geleneklerine katlanamıyordu belki bu yüzden öğretmenini affedemedi. Sadece Fransa değil dünya şiirine bıraktığı en büyük armağanıydı asi oluşu çünkü yeni bir şiir tarzının doğuşuna öncülük etti. Ama ne yazık ki ondan sonra gelen hiçbir şair onun yerini dolduramadı ve dolduramayacak da... Ulaşılması imkansız engin çöllere sığamayan şairden, içinde çöl büyüyen günümüz şairlerine! Şiir için belki de sadece Godard'ın şu sözünde teselli bulunur: "Fazlasını gören, fazlasını hisseden çok duyarlı sinirleri olan, gereğinden çok şey bilen insan için savaş hep vardır..."
Kâhinin Mektupları
Kâhinin MektuplarıArthur Rimbaud · Sel Yayıncılık · 202064 okunma
·
277 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.