Kitap göçmen bir ailenin hikayesi gibi başlayıp tamamen evrensel bir insan hikayesine dönüyor. Kitapta üç kahraman var yazar, hikayeyi anlatan John ve Sabiha. John hikayesini yazara anlatıyor ve biz onun anlattığı hikayi dinliyoruz. Hikaye Tunuslu Sabiha ile Avustralyali john'un tanışmaları ile başlayıp onların hayatlarını anlatıyor. isim ilgi çeksin diye aşk sarksi olarak lanse edilmiş. Ama konunun aşktan ziyade bencillikle ilgisi var. Sabiha karakteri kendisini sadece çocuk sahibi olmaya adamış bir kadın. Bu konuda hastalıklı bir takıntısı var ve hikaye boyunca anlamadığımız bir şekilde Sabiha çocuğunu babasına gostermek istiyor. John ise bir noktadan sonra avusturalyaya dönmek istiyor ama Sabiha babasına cocugunu göstermeden avusturalyaya gitmek istemiyor. John karisini seven bir insan olarak buna saygı duymaya çalışırken kendisini, amaçlarını ve ruhunu kaybediyor. Hikaye işte bu dinamikler ve yaşlı yazarın kendi hayatı üzerinden akıyor. Dil akıcı, kolay okunuyor ve sizi kendisine çekiyor. Ama Sabiha karakteri tahammül edilmesi zor bir kadın. Yazar nedense doğulu karakterine egzotik özellikler ve kararlılık eklerken, batılı karakterlerini sığ ve amaçsız olarak göstermiş.

Aşk şarkısıAlex Miller · Pegasus · 2011106 okunma

·

88 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.