Cengiz Aytmatov'a EleştiriÖnecelikle eleştiri sınırlarım Toprak Ana, Cemile ve Sultanmurat kitapları çerçevesinde olacak.
Yazarın akıcı dili, betimleme yeteneği vs bunlar yazarın su götürmez yetenekleri olarak düşünüyorum.
Bununla birlikte söz konusu 3 kitap aynı köyde 3 ayrı evde yaşanan hikayeler gibi. Kitabın başında Fransız şair Louis Aragon'un "Cemile" için "dünyanın en güzel aşk hikayesi" tanımlaması sizi yanıltmasın. Neden?
Birincisi kendisi komünist olduğu için kendi dünya görüşüne göre bir yorum yapmıştır. Eserde kadınların, çocukların ve sosyal yapının komünist sistemin renkleri ile anlatıldığı için bu yorumu yapmıştır. Yoksa batıda Romeo ve Juliet, Marcus Antonius ile Kleopatra, doğuda Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin, Tahir ile Zühre vs onlarca aşk hikayesi var ki Cemile bu hikayeler ile kıyaslanmayacak kadar düşük bir aşk hikayesidir. Okuduğunuzda görürsünüz ortada sıradan bir aşk hikayesi bile yoktur.
İkinci olarak da Aragon o kadarda kalbur üstü bir yazar değil. Yani söylediğini ciddiye almaya gerek yok.
Eserlere dönecek olursak. Bu üç eserin genel teması:
Kolhoz, ekip biçme, kadınların fedakarlıkları, askere alınan evin erkekleri ve onları bekleyen eş, anne ve babaları, evde kalan yaşı küçük erkek kardeş. Betimlemeler, aşklar, gündelik hayatlar hep aynı. Her eser tekrar ediyor.
Daha sonra, askere gidenler bizim askerlerden tamamen farklı. Şehitlik, vatan topraklarını savunma gibi olay örgüsü söz konusu bile değil. Rus sömürgesinde olan Türklerin zorla Ruslar tarafından alıkonması söz konusu. Rus ordusu tarafından düşman üstlerine sürülen bir hiç uğruna ölen kardeşlerimiz. Askere alınanlar bizi Almanlar değil Ruslar sömürsün savaşı. Burada ki savaşa taraf olma kardeşlerimiz için söz konusu olamaz. Bir milleti salak yerine koymanın anlamı yok. Aytmatov Rusların kardeşlerimize yapılan katliam ve faciaları anlatacağı yerde Rus ordusunda köleleştirilen erlerlerden "kahramanlık" öyküsü çıkartma gayretinde. Aynı dönemde yaşamış Cengiz Dağcı nın aynı olayları nasıl anlatyığını bir okuyun derim. Atalarımız "Ayıdan post Rus'tan dost olmaz." demiştir. Cengiz Dağcı ömrü sürgünlerde geçmişken Aytmatov'un Ruslarca baş tacı edilmesini de yazdığı eserlerde Ruslara karşı alttan mesajlarla "sempati" oluşturması olarak görüyorum.
Pamuklara sarılı naif Aytmatov güzellemesi yapmadığım için kusura bakmayın dostlar. Aytmatov'un bu yönünün de anlatılması gerekiyordu.
Bunun yanında Aytmatov'un Rus sömergesine karşı bir eseri veyahut türk milletinin bağımsızlığı, türk kültürünü konu edindiği bir kitabı varsa lütfen yazın bana okuyayım. Yanlış düşünüyorsam eğer hemen yanlışımdan dönerim. Ve beni aydınlattığı için de şükran duyarım.
Evet inceleme eser yanında bir de yazarı kapsamış oldu. Doğal olarak eser yazardan bağımsız düşünülemez. Yazılanlar da tamamen hayal ürünü olmadığı hayata dair gözlemler ve yaşanmışlıklardan yola çıktığı için incelememin seyri de ona göre oldu.
Son olarak Ötüken yayınlarının baskısını beğenmedim. Eserin orjinalinden yüzlerce kelimeyi günümüz Türkçesine çevirmişsin,
Ketmen: Kazma
Nömöt Töbesi: Nöbet tepesi vs
onlarca kelimeyi çevirmeden dip not olarak vermiş. Hani kazma desen okuma akışını bozmayacak ikide bir dip nota gitmek açıkçası beni yordu.