Ona, "Gitme" dememe şaşırdım ama. Hoş, düşününce, "Git" dediğim zamanlarda bile, aslında hep yanımda kalmasına izin verdiğimi, kendi lisanımda onu defalarca kapıdan çevirdiğimi fark ettim. Yoksa olacak iş miydi bunca yolu beraber tepmemiz? Ben istemesem gelebilir miydi? Herkesin kendine göre bir "Gitme" deyişi ve gene herkesin kendine göre bir gitmeyişi vardı. İkimiz de meşrebimizce yapmıştık üstümüze düşeni. Ben, "Git" derken bile, "Gitme" demeyi becermiştim, o da en nihayet giderken bile aslında kalabilmeyi.