“Çoğu insan kendine sadece basit derecede yüzeysel cevaplar verebilir ve bu insanların hayatları anlaşılmaz iç çelişkilerle mücadele ederek geçer. Kah duygularını bastırır kah duygusal nöbetlere teslim olurlar. Ardından pişman olurlar, kontrolü tekrar kaybederler, içsel çalkantılarının gizemine isyan ederler, onu çözmeye çalışırlar, pes ederler, hiçbir şey hissetmemeye çalışırlar ve gittikçe artan korku, suçluluk, kendinden kuşku duyma baskısı hissederler. Bu durum cevapların bulunmasını gittikçe zorlaştırır.”