Hafta Sonu sürükleyici bir roman olmakla birlikte yazarının eski bir hukuk profesörü ve Almanya'nın bir eyaletinde Anayasa Mahkemesi yargıcı olması nedeniyle gerçek hayatta yaşanılabilecek bir gerçekliğe sahip olarak görünüyor kitapta anlatılanlar.
İnançları için eylemlilik süresince birkaç insan öldüren sonra bunun cezasını yasal olarak çeken insan, hapisten çıktıktan sonra da bir kefaret ödemek, vicdanı dışında da yaşantısındaki diğer insanlara hesap vermek, bir açıklama yapmak zorunda mıdır? sorularının derin incelikli bir şekilde anlatıldığı ruhsal çekişmelerin yaşandığı, bütün bu gerginliğe ve tartışmalı ortama rağmen insan sevgi ve sıcaklığının her ortamda yeşerdiğini anlatan ve bir an için o insanları uzaktan seyretme, o hafta sonunun yaşandığı metruk kasaba evini görme ve yağan yağmurun sesini duyma isteği uyandıran, insana ve hislerine kimi zaman sert, kimi zaman yumuşak bir şekilde dokunan dramatik bir roman...