Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

ZEYNEP bir yorumu yanıtladı.
·
Puan vermedi
34 liramı çöpe attım
Bir kitap hakkında ancak bu kadar hayal kırıklığına uğrayabilirdim. 1957 Nobel de Yabancı ‘yla kapışmışlar ve Yabancı bir puan farkla Nobel’i almış. Cidden bu kitap nasıl Yabancı’ya rakip olabilmiş, o dönem insanlar nasıl bir psikolojideymiş anlamak mümkün değil. Zorba en yalın haliyle umursamaz biri. Kağıt faresi olarak nitelendirdiği patronuna nutuklar çeker sürekli. Okuma yazması dahi yoktur ama hayatı boyunca edinmediği tecrübe kalmamıştır. Her bataklığa girip çıkmıştır. Zorba hayatıyla ilgili nutuklar çekerken, Patron da” vaaay ben hiçbir şey bilmiyormuşum” der durur. Kitap kısaca çok gezen çok okuyandan daha iyi bilir demek istiyor. Bir kadın olarak Zorba’nın kadınlar hakkındaki düşünceleri beni aşırı rahatsız etti. Nietzche bile kadınlar hakkında böyle nutuklar çekmemişti. İnsanların ise böyle bir karakteri idol alması anlaşılır şey değil gerçekten. Oo hiçbir şeyi umursamıyorum, dünyanın canı cehenneme diyen lise çağında bir ergenseniz okumaktan zevk alabilirsiniz. Gerçek bir okuyucu için vakit ve nakit kaybı.
Zorba
ZorbaNikos Kazancakis · Can Yayınları · 202016,1bin okunma
·
158 görüntüleme
Gözde Demir okurunun profil resmi
Öne Çıkan Yorum
Zeynep hanım incelemelerinizi çok beğendim bir şey sormak istedim kitapları yorumlarken verdiğiniz bu bilgilere nasıl ulaştınız . Mesela Nobel’de yabancı ile kapıştığına ve diğer tüm incelemelerde de böyle bilgiler var merak ettim . Ben de kitabı okuyup geçenlerden değilim bir kitap nasıl ne şartta yazılmış merak ederim hep
ZEYNEP okurunun profil resmi
Kitabı okurken internette hakkında ne yazılıp çizilmiş onlara bakıyorum, Rus edebiyatı için de çok iyi biyografi yazarları var onlara bakmak fazlasıyla ufuk genişletir
M.D. okurunun profil resmi
Kadın-erkek ayrımı yapmaktan hoşlanmam ama sanırım kadınların dünyasına pek hitap etmeyen bir roman. Bu konuda kasancakis'i suçlayacak değilim elbette. Zevk meselesi. Nobel de bir kıstas değil ayrıca. İyi romanın ölçütü salt ödüller olamaz. Aleksi Zorba, dünya edebiyatına kazandırılan en büyük karakterlerden biridir. Edebiyatta karakter yaratmak ve bunu tutarlı bir anlatımla okuyucuya aktarabilmek müthiş bir başarıdır. Bu onur Kazancakis'e nasip olmuştur. Bunu teslim edelim. Zorbanın derinliği, sadelikten gelen samimiyetiyle birleşir. savaşlar görmüş, insan öldürmüş, esareti de kıyımı da yaşamış, kadınları tanımış, en çok onları sevmiş, diğer pek çok duygunun hakkını vermiş halleriyle karşımıza çıkar. Bu açıdan kanlı canlı bir tiptir. Sözleriyle ve davranışlarıyla müthiş tutarlıdır. Anlattığı hikayeler ve başından geçen türlü türlü olaylar epik bir destan tadındadır. Anlatımın bir tür aktarım şeklinde olması da alınan zevki katlayan bir unsur şüphesiz. Bu açıdan da Kazancakis'i kutlamak gerekir. Ayrıca çivit mavisi deniz, yemyeşil bir çevre ve insan tasvirleri de son derece etkileyici yan unsurlar olarak sinemasal bir lezzet sunar okura. eğitimsizliğin ve kısır bir dünya görüşünün her yanı esir aldığı bir dönemde, Zorba'nın şahsında bir dünya vatandaşı çıkar karşımıza. O yaşam sevgisinin vücut bulmuş halidir. Ölümü karşıladığı o sahneden ölümsüzlüğe uçmuştur artık. "Hepimiz Zorbayız" diye bitirmeyeceğim elbette ama, ona yapılan haksızlığa karşı iki laf etmek istedim. Lise çağında bir ergenken de keyif alınır, otuzlu-kırklı yaşları sürerken de... çağdaş bir klasik olarak literatürdeki yerini çoktan almış bir roman bu. Kendini ispatlamış her anlamda. Okuyup keyfini çıkarmak gerek. Hangi sayfası hatırlamıyorum ama, tanrı hiçbir yere sığmaz da, ufacık bir kalbe girer diye bir cümle vardı romanda. O yüzden kalp kırmamak gerektiğine bağlıyordu anlatan. Aynı konu işte. Pek çok kalbe girmiş biri Zorba.
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.