Erkek gülümsedi. Đçkiyle kızarmış yüzünde şimdi bir çocuk safiyeti vardı. Kadehini doldurarak: ‘’Tenasüh
uydurmasını bir yana bırakalım’’ dedi. Sonra sert bir hareketle esas vaziyeti aldı. Sol eli, askeri
talimnamenin tarifine tıpatıp uygun bir şekilde pantolonuna yapışmış olduğu halde kadeh tutan sağ elini
kaldırdı:
- Büyük asker Mete’nin ölmez hatırası şerefine, dedi.
Kadın gülümseyerek nazikane başını eğdi: ‘’Afiyet olsun’’ diye karşılık verdi. Son kadeh içilmişti. Odada
uzun bir sessizlik oldu…