Başlarında biraz beni aşacak bilimsellikte bulduğum, acaba yanlış kitabı mı seçtim diye düşündüğümü itiraf ederek başlamalıyım. Ancak güzel bir hayal ürününün eseriyle vedalaştım. Ya da korkutucu bir öngörünün. Özellikle zekanın ve öngörülebilir yaşamın birbiriyle fazlaca düşman iki kavram olduğuna değindiği yerlerde yeni bir sekme açıldı beynimde. Rahatlık ve konfor tüm yaşamımızın ideali gibi görünse de, bir yerden sonra neden içimizde vahşi bir kıpırdanış hissettiğimizin açıklaması gibi. -spoiler içerir- Gelecek yüzyıllarda/binyıllarda kaymak tabakanın, ezdikleri ve imkanları eksilttikleri tarafından evcil hayvan/ besi muamelesi görecek kadar beceriden ve düşünme yetisinden yoksunlaşacağı hipotezi bana gerçekleşmeye çok açık bir varsayım olarak göründü. Çocuk kitabı gibi hissederek başladığım kitabı başta boyumun üstünde buldum, kapatırken kendime yeni bi ufuk daha alarak ayrıldım. Tek ve en beğenmediğim, hatta aşırı derecede sinir olduğum şey kitabın yapısal özelliğiyle ilgili. Kitapta numaralandırılan bilgileri altbilgi olarak vermeyip, en arka sayfaya atmak nedir! Okumayı ya böleceksiniz, ya da anlamadan devam edeceksiniz. Akışı ciddi şekilde bölen bu durum dışında okunmaya değer gördüğüm, geliştirilse çok daha muazzam bir eser olabileceğini düşündüğüm bir eser.

Zaman MakinesiH. G. Wells · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202429,1bin okunma

·

15 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Tuğba Öztürk