Yine Stefan Zweig ve yine bir kadın ve yine duygu merkezli mükemmel bir anlatım..Yazarın kitaba verdiği isim karakterler ile tam bir uyum içinde ve aynı zamanda marjinal, kendine özgü bir niteleme.Genç,güzel ve zengin bir kadının doktordan yardım istemesiyle başlayan bu serüven doktor için ömür boyu sürecek vicdan azabına dönüşür.Kendisini sorgulamasının sonu gelmez çünkü kadın onun için bir hastadan daha fazlası olmuştur.Kadının kaçtığı,herkesden gizlediği sırrı doktorun bu sırra ortak olması ve değişen,irdelenen hayatlar tek tek en ince ayrıntılarıyla kaleme alınmış.Doktorun dertleşmek için güvertede tanıştığı kişiye anlatmasıyla açığa çıkan bu hikaye insana ait tüm duyguları yoğun biçimde işler.Duyguların bu denli hissettirici,güçlü anlatımı ancak Zweig'in kaleminden çıkabilirdi.Sonunun düşündürücü olduğunu düşündüğüm bu kitabı bir kaç cümleyle özetlemek gerekirse:Cesarete sahip olmayan duygular ve hisler yok olmaya mecburdur.Sevgi ve nefret insanın her şeyi yapması için muktedirdir.Canlar ölürken geride kalanlar için sevdiklerinin ruhları bakidir.Ve insanın ölmesi için gömülmesi şart değil sevdiğini toprağa vermesi kafidir.

Amok KoşucusuStefan Zweig · Olimpos Yayınları · 2019112,3bin okunma

·

23 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gülcan Sena Çalışkan