Kazancakis anlatımının Shakespearevari şiirsel anlatım düzeyine ulaştığı bir eser okumuş oldum. Zaten en son yazdığı buymuş.
Kitap çok duygulu başlıyor, ilk bölüm böyle. Sonra iş biraz değişiyor, bir ırk güzellemesi üzerinden dünya insanlık tarihi sorgulanıp, uygarlığın bir yok oluşla karşı karşıya olduğu, akıl ile ruh (tin, duygu) arasında akıl lehine uçurum oluştuğu, bunun yok oluşa neden olacak büyük bir tehlike teşkil ettiği çıkarımı yapılıyor. Bu durumun düzeltilmesi için her nedense iki ırksal temelli (Yunan ve İngiliz) bir çözüm arayışına giriliyor tabi ki başka dünya fikir insanlarının da katkısı ucundan değiniliyor. Sonra bu arayıştan biraz vazgeçilir gibi oluyor ve kitap baştaki duygusal ritme geri dönüyor.
Shakespeare'den alıntılar, uzun siyasal, tarihsel, felsefi mektupar kitabı inişli çıkışlı bir ritim sahibi yapıyor.
İyi okumalar dilerim.