"Düşünüyorum öyleyse varım.” diyen Descartes mı, yoksa “Düşünüyorum ama sadece ben değil, düşündüğüm için asıl sizler varsınız.” diyen Uzun İhsan Efendi mi haklı
Hayallerle gerçeklerin iç içe geçtiği felsefi fantastik bir macera yaşatan bu kitap, bittiğinde sanki bir düşten uyanmışız gibi hissettiriyor okurlarına
Kitapta geçen fantastik olaylar o kadar gerçekçiydi ki hepsinin bir rüya olduğu gerçeğini hala kabullenemiyorum. Bünyamin'in yaşadıkları, kazalar, yaşanan olaylar, kötü kalpli insanlar... ancak bu kadar güzel biçimlendirilebilirdi.
Öyle ki kitabını okumuş olmama rağmen tekrar okumak istiyorum, sonunu bilerek o gözle okumak heyecan verici bir deneyim olacak.