Merhabalar
sizlere Mehcer (göç)Edebiyatının "Halil cibran"dan sonra gelen en önemli isim olan
#mihailnuayme nin #kendiniarayanadam #arkaşıngünlüğü adlı eseri ile geldim.
#mehceredebiyatı 19yy da Lübnan, Suriye,Filistin ve Ürdün'den Amerika'ya ve diğer yabancı ülkelere göç eden Arapların oluşturduğu edebiyat türüdür.
Kurucuları: Başta Halil Cibran olmak üzere, Mihail Nu'ayme ve Emin er Reyhani'dir. Bu üç isim Mehcer edebiyatının gelişmesinde büyük rol üstlenmişlerdir.
"Arkaş'ın günlüğü"ne 1917 senesinde başlar,yazar 1918 yılında Birinci Dünya Savaşına katılmak üzere gider ve yarım kalan günlük ancak otuz yıl aradan sonra Lübnan'da tamamlıyabilmiştir...
Anladım ki "Arkaş'ın günlüğü" tamamen yazarın kendi hayat hikayesini anlatıyor. Yazar aslında bu günlükle otuz yıl aradan sonra kendi arayışını sonlandırıyor.
İki arkaş'la karşı karşıya kaldım. Biri ilahi âlemle, irtibat kurup orada yaşamak için ısrarla sessizliği istiyor.(tıpkı ben) bir diğeri ise kalabalıklara karışmak için perdeyi yırtmaya çalışıyor. Tam birini anladım diyorum, diğer arkaş canlanı veriyor. Sonra ikisi de birden kayboluyor.
Ufku ve yaratma gücü oldukça zengin, yalnızlıktan adeta zevk duyan; içiçe yaşadığı halde uzak olduğu insanları tahlil etmekten hiç vazgeçmeyen yazar için "Hürriyet" ve "Ölüm" gibi kavramlar büyük bir anlam ifade ediyor.
Son olarak Mihail Nu'ayme yani "Arkaş" kendi Felsefesini ve bu bilmeceyi en sona saklamış ve beni de bu meraktan kurtarıyor...
Kitapla kalın