Barbarları Beklerken'in üzerimde bıraktığı etkiyi hangi cümle ile anlatabilirim bilmiyorum. İyi bir kitap okuduktan sonra yaşanılan tüm güzel duyguları bu kitapta yaşadım. Barbarları Beklerken dil, üslup,konu seçimi bakımında kusursuz işlenmiş insana müthiş bir edebi zevk veren eser. Kitapta olaylar uzun yıllar bölgenin hem yöneticisi hem de yargıcı olan sulh hakiminin merkezden gönderilen albayla tanışmasıyla başlar; Albay, yaşanması kesin gözüyle bakılan barbar saldırılarını önlemek, asayişi sağlamak amacıyla yaptığı teftiş ve sorgulamalarda yargıcın ona yardımcı olmasını istese de yargıcın kendisine barbarlarla ilgili aktardıklarını pek de dikkate almaz. Olayların gelişiminde Albay Joll, yargıcın değer yargılarını ve barbarlarla olan ilişkilerini var olan düzene bir tehdit olarak algıladığı için kendi adaletini sağlamayı uygun görür. Kitap boyunca kendimizi bir yandan romanın akışına bırakırken bir yandan da yazarın zihnimizde yarattığı soruların cevaplarını ararken buluyoruz, sözgelimi Albay Joll ve yargıç arasında yaşanan bir diyalogta "Albay Joll'u boş bir zamanında tekrar gördüğümde lafı işkenceye getiriyorum. 'Ya mahkumunuz doğruyu söylüyorsa?' diyorum, 've yine de kendisine inanılmadığını görüyorsa? Bu korkunç bir durum değil mi? Hayal edin: Teslim olmaya hazırsınız, teslim olmaya, artık teslim edecek bir şeyiniz kalmamış, ezilmişsiniz, yine de daha fazlasını vermeye zorlanıyorsunuz! Sorgulayan için de ne büyük bir sorumluluk bu! Birinin size doğruyu söyleyip söylemediğini nereden anliyorsunuz?' 'Ses tonundan.' diyor Joll. 'Doğruyu söyleyen bir adamın sesinin belli bir tonu vardır. Eğitimimiz ve deneyimlerimiz bize bu tonu tanımayı öğretir.' 'Gerçeğin tonu! Bu tonu gündelik yaşamda da yakalayabiliyor musunuz? Benim gerçeği söyleyip söylemediğimi anlayabiliyor musunuz?" ifadesini okuyan okur aynı soruları kendisine soruyor "Gerçeği, birinin yalan söyleyip söylemediğini nasıl anlarız? " ve okumaya devam edip konuşmalar arasında kendini romanın kurgusunda bir parça olarak görüp hatta deyim yerindeyse yargıcın yerine kendini koyup olayların akışına bırakıyor kendini. Yazarın konu seçimi gibi karakter seçimi de oldukça güzel, yargıç karakteri sadece kitapta adaleti arayan bir karakter olmaktan çıkıp monolog ve diyaloglarıyla herkesin aklında ve kalbinde vicdan mahkemesi kurup onların da olayları yargılamalarını, kendi somut tutumlarını, değer yargılarını sorgulamalarını sağlıyor. Kitap hakkında söylenecek çok fazla şey var ama görüyorum ki konudan konuya geçip bir çeşit acaba daha ne anlatsam telaşı yaşıyorum, sözü fazla uzatmadan aldığı ödülü sonuna kadar hak eden Coetzee'yi toplumun, insanın içindeki çirkin, hayvani yanı gözler önüne serip bizi edebî bir lezzetle buluşturduğu için tebrik etmek istiyorum. Bu kitabı okumayı düşünen her okura hiç vakit kaybetmeden başlamasını tavsiye ediyor, keyifli okumalar diliyorum.

Barbarları BeklerkenJ. M. Coetzee · Can Yayınları · 20151,544 okunma

··

620 görüntüleme

Hanife Çıta

@OKUYALIMOKUTALIMZ ·

26 Aralık 2022 02:17

Çok güzel bir inceleme olmuş okuyacağım kalemine sağlık...

Hazalhazalovic

@Hazalovic ·

26 Aralık 2022 02:19

Keyifli okumalar dilerim.🌸🌸

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.