Gönderi

“Aleck Bell'in Amerika'daki ilk öğretmenlik görevi, öngörüldüğü üzere sadece birkaç hafta sürmüştü. Ancak, uyguladığı Görülebilir Konuşma yöntemi o kadar başarılı oldu ki, çok geçmeden sağır çocukların eğitildiği diğer kurumlardan da istekler geldi. Ayrıca sağır çocukların aileleri de özel vermesi için onu arıyorlardı. Bell'in yöntemi basitti. Bir yazı tahtasına önce hatlarıyla bir insan yüzü çiziyordu. Sonra bir işaret değneği kullanarak çocuklardan, kendi yüzlerinde, değnekle tahtada işaret ettiği kısımlara dokunmalarını istiyordu. Sonra yazı tahtasını silmeye başlıyordu; yalnızca dudaklar, dil ve Görülebilir Konuşmada tanımlanan diğer konuşma organları kalıncaya kadar siliyordu. Son olarak çocuklara, çeşitli sesleri çıkarmak için her konuşma organını nasıl kullanacaklarını gösteriyordu. Kısa sürede çocukların en küçükleri bile Görülebilir Konuşma sembolleriyle resmedilmiş heceleri seslendirebiliyordu. Sağır öğrencilerinin, işitemedikleri sesleri görerek konuşmalarına yardımcı olmak, Bell'in bir öğretmen olarak belirlediği hedeflerden yalnızca bir tanesiydi. Sesin fiziksel özelliklerini bildiği için, bütün seslerin cisimlerin titreşimiyle oluştuğunu biliyordu. Bu nedenle, ses titreşimlerini hissetmelerine yardımcı olarak, öğrencilerinin etraflarındaki seslere karşı uyanık olmalarını da sağlamaya çalışıyordu. Bu amaçla kullandığı yardımcı araçlardan biri basit bir oyuncak balondu. Sağır çocuklar, balonu sıkıca tutup göğüslerine dayayarak etraftaki seslerin titreşimlerini hissedebiliyorlardı. Sıkıca tutulmuş bir balondan hissedilen titreşimler, bir taşıtın yaklaştığını önceden haber vereceği için, Bell bu yöntemin, karanlıkta karşıdan karşıya geçmeye çalışan sağır bir çocuğun hayatını bile kurtarabileceğini düşünüyordu.”
Tübitak Yayınları - II. Bölüm - “Büyük keşifler ve buluşlar küçük şeylerin gözlenmesinden doğar”
·
35 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.