Gönderi

200 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Ölüm bir düşüncedir, düşünceler ölümsüz...
Tarih boyunca derdi anlaşılamayan ya da derdi, yaşadığı toplum yöneticilerinin derdine uymadığı için menfi gelecekleri adına bir tehdit unsuru olarak görülen nice düşünce adamını(insanını) yeryüzünden silme girişimleri hep olmuştur. Dünya tarihi, bu açıdan bakılınca ne kadar da kirli, ne kadar cahil... Sokrates, bu cehalete kurban giden; geleceğe şekil verenlerden yalnızca biri... Gariptir ki tüm yok etme girişimlerine rağmen o isimler asırlardır yaşıyor ve daha nice asırlar boyu onları "yok edenlerin" aksine karanlığı aydınlatan bir ışık olarak var olmaya devam edecekler. Onları yeryüzünden silmekle onlardan kurtulacağını sananların hesaba katmadığı bir şey vardı ki o da : Düşüncelerin bir bedeni olmadığı idi. Can bir bedendedir onu alırsın ve yok olur fakat bin canı da yok etsen bir düşünce yok olmaz. Çünkü düşüncenin hiç canı yoktur onu var eden evrensel güçtür. Kanıtları saymanın anlamı yoktur diye düşünüyorum. Mevcut çağda var olan düşüncelerin, doğumunu gerçekleştirenlerin asırlar önce bu yeryüzünden göçmüş olduklarını hatırlamak yeterlidir. Kitaba gelecek olursak Sokrates gibi felsefenin yapı taşlarından olan birinin doğduğu toplum yapısını, görüşlerini, felsefesini ve dahasını kazandırmak istiyorsanız kendinize; ufkunuza, içeri ışık alacak yeni bir pencere ekleyeceğinize emin olabilirsiniz. Kitap Platon ya da islam dünyasında anıldığı adıyla Eflatun tarafından Sokrates'in ağzından yapılmış savunmasını içeriyor adından da anlaşılacağı üzere. Sokrates'in kaleminden çıkmış hiçbir eseri yoktur ve buna rağmen felsefe deyince aklımıza gelen ilk isimlerden biri olması ne tuhaftır değil mi.!? Âdeta onu ölümle cezalandıranlara verdiği çarpıcı bir cevap niteliğinde. Öte yandan ölüme dair en ufak bir korku bulamazsınız tavırlarında. Çünkü ona göre ölümden korkmak sadece bilginlerin işidir. Oysa onun " bildiği tek şey hiçbir şey bilmediğidir." O şöyle der: "Eğer ölümden korktuğum için biliciye boyun eğmeseydim bu gerçekten de tuhaf olurdu ve tanrılara inanmamanın, bilge değilken bilge olduğumu düşünmenin hesabını vermek için haklı olarak mahkeme önüne çıkarılabilirdim. Çünkü ölümden korkmak yalnızca bilgelik taslamaktır, gerçek bilgelik değil..." "Ayrılık saati geldi, sizler ve ben kendi yollarımıza gidiyoruz; ben ölmeye sizler yaşamaya. Hangisinin daha iyi olduğunu yalnızca Tanrı bilir. " Bunun gibi pekçok konuya farklı bir boyut kazandıracak şekilde yaklaşmış. Mutluluk, bilgi, erdem, demokrasi... Hepsine tek tek değinmeyeceğim burada. Kendisini nitelendirdiği şekliyle Sokrates tam bir "at sineği." Rahatsızlık veren, uykuya izin vermeyen, uykudan uyandıran... Hülâsa, okuyanına yeni düşünce kapıları aralayan bir eser...
Sokrates'in Savunması
Sokrates'in SavunmasıPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202353,1bin okunma
·
55 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.