Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

262 syf.
9/10 puan verdi
Okuduğum ilk
Melih Cevdet Anday
Melih Cevdet Anday
kitabı. Bekleyiş içinde olmayı, o belirsizliğin yarattığı ruh daraltıcı hali hissederek devam ettim her sayfaya. Ama bu; kitap ne zaman bitecek, bir türlü akmıyor gibi bir hissiyat uyandırmadı hiç. Aksine ben de bekledim Kutlu’yla, Aktör Bilal’le, ressam Macit’le. Romanın ilk cümlesi kitabın özeti gibi âdeta. “Sessizlik, kocaman bir göktaşı gibi oturmuştu kentin üstüne; bu yüzden şaşkına dönen insanlar birbirlerinin yüzlerine bakıyorlar, uyuyan bir canavarı uyandırmaktan korkarmışçasına ayaklarının ucuna basarak yürüyorlardı sanki.” Melih Cevdet Anday, ne anlatacağımı size baştan çıtlatayım, der gibi bir giriş yapmış ve devam etmiş. Bir ülkenin içinde olduğu OHAL’den ibaret değil yalnızca. Karakterler ince ince işlenmiş. Günlük “önemsiz” diyaloglarda dahi; insanların üzerindeki, ülkenin içinde bulunduğu halden kaynaklı oluşan boş vermişliği alttan alttan hissediyorsunuz. Beni rahatsız eden tek şey “Gizli Emir” tamlamasının çok sık kullanılmasıydı. Tamam iki yüz küsür sayfa boyunca Gizli Emir’i Godot’yu beklercesine bekledik ama bunun sık sık somut olarak yazılmasına gerek yoktu bence. Bende kakofoni etkisi yarattı birazcık. Roman kronolojik bir şekilde ilerlemiyor, buna rağmen ilginç bir şekilde tempo da çok yükselmiyor. Her an yükselecekmiş gibi hissettiriyor yazar ama aslında çok düşük bir artan ivmeyle gidiyor. Bu yükselecekmiş gibi hissi sayesinde de kitaptan kopamıyorsunuz. Bile isteye yaratılmış bir belirsizlik hali. AYOT’un hiçbir sebep göstermeksizin, hatta buna gerek dahi olmadığını öne sürerek başına buyruk aldığı kararlar… Bugün aldığı karardan, yarın vazgeçmesi… Günümüzde hala aynı şeyleri yaşıyor olmamız insanın içine oturuyor.
Gizli Emir
Gizli EmirMelih Cevdet Anday · Everest Yayınları · 2022139 okunma
·
122 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.