Gönderi

9/10 puan verdi
·
Beğendi
Gerçeği bulabilmek
Tanrısız gençlik kitabı baskıcı rejimin bize getirebileceklerinden bahsediyor. Öncelikle neden faşist demedim bundan önce yazılmış olan yorumların bir kısmında gördüğüm gibi oradan başlayarak madde madde kitap hakkındaki düşüncelerime başlıyorum: 1. Faşizm siyaset alanında aşırı dikkatli kullanılması gereken bir terimdir. Her baskıcı veya ırkçı yönetim faşist değildir sevgili okurlar. Bu uyarıyı yapmamın sebebi ise bir bu hatayla çok karşılaşmam ve bu hata yüzünden terimin anlamını kaybetmesi. Kitabı okurken edindiğim genel kanı ile şunu diyebilirim sadece kitap ırkçı deyimlerin bulunduğu baskıcı bir rejimin altında geçiyor. Elbetteki bu bir faşist rejimde olabilir lakin kitapta herhangi bir cana kasıt veya bir ırkı sonlandırma isteği görmedik sadece kendini daha üstün gören bir ırk var. Bu yüzden rejimin faşist olduğunu söylemek zor. Lakin yazarın yaşadığı dönemi baz alırsak kitabın faşist rejim eleştirisi olduğunu söylemekte gayet mümkündür. Fakat altını çizdiğim üzere belkide yine dönemdeki sansürün etkisi ile yazarımız bu konuyu net bir şekilde belirtmemiş. 2. Kitaptaki ana karakterimiz olan öğretmen ateist bir bireyt tıpkı pek çok lidere dayalı otoriter rejimdeki gibi. Bunun sebebi ise çok basittir. Lider tıpkı tanrı gibi bir uyuşturucu etkiye sahiptir. Özellikle popülist sayılabilecek olan rejimlerde liderin bu etkisi net bir şekilde görülür. Burada da her ne kadar isim verilmemiş olsa da tanrılaşmış bir liderimiz var yüksek ihtimalle (Bu durum otoriter popülist sağ veya sol fark etmeksizin pek çok rejimde görülür önemli örnekleri arasında Adolf Hitler de vardır elbette ). 3. Şimdi tanrılaşmış liderden neden bahsettiğime gelirsek eğer siz şuana kadar bildiğiniz bir tanrıya inanmıyorsanız o zaman Tanrısız birisinizdir. Yani bir inancınız yoktur. Bu arada inançsız karakter aslında bize rejimi savunmayan öğretmenin muhalif düşüncelerinin yanı sıra dışarıdaki gerçekliğe de ulaşamama durumunu anlatıyor. Yani kendisine öğrtilen dışında din bilmediği ve onu da savunmadığı için inançsız birisi o. 4. Bu inançsız insanın hayatı sorgulayıp tekrardan tanrıyı Yani gerçeği buluşu aslında konumuz. Şöyle bir durum var ki pek çok otoriter rejim özellikle gerçeği saptırmayı tercih eder. Çünkü insanları bu şekilde daha iyi yönetebilir. Bu gerçeklik kontrolü her zaman rejimin avantajına bir durumdur. Bu durumun içinden sıyrılmak için ise düşünceye tamamen zıt olan dini yerleştirmişler. Açıkçası aşırı din propagandasına dönen kısımları sevmedim ama gerçeğin tanrı oluşu fikri hoşuma gitti. Ayrıca otoriter çoğu rejimin dini kontrol edemiyorsa yok sayan bir yanı vardır (SSCB güzel bir örnektir buna) çünkü devlet dışında insan zihnini küçüklükten beri etkileyebilecek tek şey dindir. 5. Açıkçası aşırı otoriter rejimlerin müfredatı nasıl değiştirdiği ve öğrencileri nasıl küçüklükten itibaren ırkçı minik psikopatlara çevirebilir olduğunu gösteriyor bu kitap. Bu yüzden belki de eğitime nasıl bir önem verilmesi gerektiğini sorgulamalıyız tekrardan. 7. Kitap ayrıca partizanlığın ne kadar tehlikeli boyutlara varabilmek ihtimalinin de göstergesi siz siz olun herhangi bir düşünceyi sırf sevdiğiniz birisi savunuyor diye kabul etmeyin yoksa bu fırıncı ve oğlundan farkı kalmaz tüm toplumun. Eğer tüm düşüncelerimi toplamam gerekirse kısaca şunu diyebilirim ki kitabı beğendim ve bana göre okunması gereken önemli bir kitap. Kitapta aşırı din doğru yoldur mottosunu sevmedim ama olayların gerçekçiliği ve kitabın akışı hoşuma gitti bir tek öğrencilerin harf olarak gitmesi biraz garipti yazar soyadı bulmaya üşenmiş resmen ama öyle kafa karıştırıcı bir yanı yok durumun en azından Rus lakap ve isim kısaltmaları gibi değil durum
Tanrısız Gençlik
Tanrısız GençlikÖdön Von Horvath · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20213,160 okunma
·
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.