Kitabın sende yarattığı duyguları sen de bizde yarattın. Bu kitabı okuduğumda aklıma gelen duyguları tekrar gösteren bir ayna oldun. Bu sosyal aidiyet ne menem bir şeydir diye çok düşünürüm ben. Yalnızlık, yalnız kalma istense de bazen, bu sürdürülemez pek. Yavaş yavaş hayatı yavan bulmayla başlar, her gün tekrarladığımız, aslında zevk de aldığımız şeylere karşı bir soğukluk gelişir içimizde.
İlk, sabrımız tükenir. Oturduğumuz yerde oturamaz oluruz. Ne izlediğimiz televizyona bakacak ne de okuduğumuz sayfayı bitirecek sabrımız kalır. En sevdiğimiz şiirleri sesli okumaya nafile çalışırız. Kendi sesimize tahammül edemeyiz. Ne şarkı ne türkü…İnsanların içine çıkma, canlı kanlı insan görmezsek bu hal daha da derinleşir, yataktan çıkamaz hale geliriz. Tek bir yolu vardır, bir süreliğine de olsa, çıkıp insanların arasına karışmak.
Ama yinede hep yanıbaşımızdadır yalnızlık. Sanki gidişi insanlığın ona doğrudur. Kader gibi.
İşte bunları düşündüm yazını okuduğumda. Kalemine yüreğine sağlık.