Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

372 syf.
·
Puan vermedi
+18 Bu kadar olumsuz unsuru bir arada barındıran bir başka kitap okudum mu bilmiyorum. Bu paylaşımın kimlere ulaşacağını bilemediğim için bu uyarıyı koyuyorum. Neden bahsettiğimi net anlayabilmek için bu videoya göz atabilirsiniz: youtu.be/MuzzzVND1Cw ... Macar Edebiyatını çok severim ve okuduğum kitaplar bende bir şekilde iz bırakır. Fakat sanırım bu kitap, okuduklarım arasında en ilginç olanı. Zaman ve mekan belirtilmiyor fakat bir savaş dönemi okuyoruz. Roman boyunca hem birey hem toplum üzerinden savaşın yıkıcı etkisini görmek mümkün. Fakat savaş psikolojisi bir yana, "bir bardak su içtim" demek kadar normal bir biçimde, kitap boyunca açlık, intihar, cinayet, işkence, tecavüz, pedofili, ensest ilişkiler... Gerçekten bu kadarına gerek var mıydı? Kitaptaki tüm karakterler, tüm ilişkiler de sorunlu. Erkekler zaten sorunlu da hemcinslerine bari torpil geç Agota. Hayır yapmamış. Biri metres, diğeri evlat katili, öteki ruhsal bozukluk yaşıyor, en masum karakter "yaşlı cadı" Çok sevilen bir kitap olduğunu biliyorum, çünkü teknik olarak iyi yazılmış; birbirinin devamı niteliğinde olan 3 cilt, tek ciltte toplanmış. 2-3 yıllık aralarla yazılan bu kitaplarda Agota Kristof, hep bir öncekinden daha ustaca yazmış. Hikaye öyle iyi kurulanmış ki, aklın sınırlarını zorluyor ve bunu her bölümde tekrar tekrar yapıyor. Akıcı, merak uyandırıcı ama aynı zamanda tüyler ürpertici de. Okuduğuma elbette pişman değilim, hatta diğer kitabını da sepete attım. Fakat bu roman sadece iyi bir roman oluşu üzerinden değil, yazarın neden bu kadar manyakça bir şey yaptığı üzerinden de konuşulmalı.
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü Yalan
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü YalanAgota Kristof · Yapı Kredi Yayınları · 20193,163 okunma
··
5 artı 1'leme
·
22,1bin görüntüleme
Esas Adam okurunun profil resmi
Agota Kristof
Agota Kristof
'un neden bu kadar manyakça bir şey yaptığını merak edip araştırdım. 2004'te yayımlanan 80 sayfalık otobiyografik eseri
L'Analphabète
L'Analphabète
bu husustaki merakımı bir nebze de olsa giderdi diyebilirim. (Türkçe çevirisi maalesef yok, İspanyolca baskısı olan
L'analfabeta
L'analfabeta
'yı okudum.) Bu üçleme doğal olarak, yazarın yaşadıklarının bir yansıması; henüz dört yaşındayken savaşa tanık olmuş, sonrasında romanda küçük şehir diye bahsedilen Kőszeg'e taşınmışlar, akabinde savaş sonrası istila edilen topraklarında çekmedikleri çile kalmamış, 21 yaşında kucağında çocuğuyla kendi ülkesini terk etmek zorunda kalması, gurbet ellerde aynı
Dün
Dün
novellasındaki gibi bir hayata katlanmanın dayanılmaz ağırlığı, hepsinden daha zoru anadilinde değil de, Fransızca yazmak ve kendini bu şekilde ifade edebilme çabası olmuş... (Daha detaylı bilgi için: #194356619)
Magda Szabo
Magda Szabo
gibi kendi ülkesinde kalıp sakıncalı yazarlar listesine de dahil edilebilirdi belki, yıllar sonra itibarı iade edilir, değeri anlaşılabilirdi. Ama kader onu farklı bir yere sürüklemiş ve yazarlık serüveninden asla vazgeçmemiş, neticede 76 yıllık yaşamına ait sadece bu üçleme,
Dün
Dün
novellası, tiyatro oyunları ve iki ciltlik bir şiir derlemesi var.
Begüm Çakır okurunun profil resmi
Evet, yaşamıyla roman arasında örtüşen yerler olduğunu mini biyografisinden de anlıyoruz. Savaş, göç, kimlik arayışı gibi meseleleri işlemiş olması çok normal, anlaşılır. Fakat yukarıda incelemede belirttiğim tüm bu unsurların hepsini, üst üste, yazdığı sınırlı sayıda karakter üzerinden yapması bana çok fazla geldi. Yoksa bir romanda ilk kez savaşla ya da şiddetle karşılaşmıyorum. Hepsine birden, aynı anda, tek romanda gerek var mıydı diye düşündüm.
2 sonraki yanıtı göster
M a v i okurunun profil resmi
Almayı düşündüğüm bir kitaptı, yorumunuz çok aydınlatıcı olduğu için teşekkür ederim🙏🏻🍀
Eren okurunun profil resmi
Macar edebiyatından çeviren biri olarak söyleyebiliirm ki tipik Macar edebiyatı ağrı depresyon, sorunlu aile ilişkileri, travmalar barındırıyor. Orta Avrupa'nın o karanlığı bazen trajikomilk, bazen absürt bazense insanın içini yakacak şekilde resmedilmiş hep. Macar edebiyatını diğerlerinden ayıran da mutlaka insanın içinde bir yerlerde bir kalıcı bir hissiyat değişikliği yaratması sanırım. Bu kitabı okumadım ama merak ettim, benziyor mu Macar edebiyatına diye
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.