Son örneği "Şark” sözcüğünden vereceğim. Çünkü “ikiz ideal” in içindeki iki-yüzlülüğü en çok bu sözcüğün çifte anlamları ele verir. Türk İnkılâbına Bakışlar'ın “Şark Nedir?” ve “İki Şark Arasındaki Fark” adlı bölümlerinde Şark'ın filozof değil dindar, âlim değil büyücü, fikir makinesi değil esrar makinesi, üretken değil hımbıl, çalışkan değil lapacı olduğu yolundaki Şarkiyatçı teze itiraz ediyordur Safa.2¹ Ama Batı'nın neden böyle bir Doğu kurguladığını, bunun sömürgecilik ve emperyalizmle nasıl yakından ilişkili olduğunu açıklamak yerine, bütün enerjisini Türkiye'nin aslında "Şark milletleri'nden olmadığını kanıtlamaya; İslam Şark'ı Budist Şark'tan, Yakınşark'ı Uzakşark'tan, Türk milletini "iptidaî ve mazlum Asya kavimleri'nden ayırmaya harcar. Safa'nın Şarkiyatçılığa cevabı, Şarkiyatçılığın "iptidaî, miskin ve himbil" Şark'ını harita üzerinde daha doğuya kaydırmaktan başka bir şey değildir.