Mâverâî
@Yasl1adam
"İki kent arasındayım, biri bilmiyor beni, öteki artık tanımıyor"
Sartre
Lise
Elazığ
310 okur puanı
Mart 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Sabitlenmiş gönderi
Dünyada en değerli ve en kutsal şeyler, hatta iman ve aşk dahil herşey "gösteriş" rezaletiyle karşı karşıyadır.
Horkheimer
"İmalat yapan dev enddüstriler, bireyi ona tam doyum sağlayarak değil, onun özne olarak karakterini yok ederek yendiler."
Sayfa 379Kitabı okudu
Bir kitap okudu
477 syf.
·
Puan vermedi
·
18 günde okudu
Okur Takip Önerileri
Faiz getiren sermayede sermaye ilişkisi en yapay ve en fetişleşmiş biçimine ulaşır.
Sayfa 286Kitabı okudu
Weber
“İnsanların davranışlarını doğrudan düşünceler değil, maddi ve düşünsel çıkarlar yönetir. Yine de 'düşünceler'in yarattığı 'dünya imgeleri', bir makasçı gibi, eylemin gerçekleşmesini sağlayan, çoğunlukla çıkar dinamiğinin harekete geçirdiği yolları belirlemiştir. "
Sayfa 253Kitabı okudu
Weber
Kötülük insanın ilahi hukuka özgür iradesiyle isyan etmesinin sonucunda ortaya çıkar; acı buna verilen adil cezadır.
Sayfa 254Kitabı okudu
Foucault
"Soy kütüğü araştırmaları... çeşitli boyun eğme sistemlerini yeniden kurmaya çalışır: anlamın tahmin yürütme gücünü değil, tehlikeli egemenlik oyunlarını."
Sayfa 186Kitabı okudu
Tarihsel yorumlama aslında genel olarak yorumlama zorunlu olarak seçicidir; dışarıda bıraktığı şeyler olduğu gibi içine aldığı şeyler de vardır; bu seçim, soyut olarak "yaşam”ın değil, yorumu yapan kişinin yaşam biçiminin ve güç merkezinin çıkarlarına uygundur.
Sayfa 189Kitabı okudu
Nietzsche
"Bir sürü ki çobansız! Herkes aynı şeyi ister, herkes aynıdır; başka türlü duyan, deliler evine gönüllü gider. "
Sayfa 184Kitabı okudu
Spencer
"Komünist bir dağılım" biçimini benimseyecek kadar aptal olan endüstriyel toplumlar rekabet açısından zararlı olduklarını görecekler, çünkü o toplumlarda "üstün” olanların “emeklerinin bütün gelirini" ellerinde tutmalarına izin verilmez, bu gelirin bir bölümü “aşağı kesimlerin ve çocukla- rının yararına” ayrılır.
Sayfa 177Kitabı okudu
Spencer ve faşizm
" eğer toplumun aşağı kesimlerinin çoğalması, aşağılık olmalarının onları doğal olarak sürükleyeceği ölümden korunarak desteklenirse sonuçta nesiller boyunca daha fazla aşağılık insan yetişecektir."
Sayfa 177Kitabı okudu
Spencer...
Süreç yani (savaş) acı ve kanlı olsa da aşağı ırkların ve aşağı bireylerin köklerinin kazınması ahlâkî gelişmenin düşük olduğu ve acı ve ölüme kolay katlanmayı sağlayacak duygusal yakınlığın olmadığı ilerleme evrelerinde insanlığa bir yarar dengesi sağlar. Ama daha yakın işbirliğine uygun üyelerden oluşan yüksek toplumlar, üyelerinin ahlaki doğaları üzerinde yaralayıcı etkiler yaratmadan yıkıcı etkinliklerde bulu- namaz. Bu evreye ulaşıldıktan sonra, endüstriyel savaş tarafından -en iyilerin fiziksel, duygusal ve zihinsel olarak en çok yayıldıkları ve en az yeteneklilerin zamanla yok olmaya bıra- kıldıkları bir dönemde yeterince kalabalık bir nesil bırakama- maktan doğan toplumlar arasındaki rekabet tarafından, hâlâ önemli bir örneği devam eden temizleyici süreç [sic] uygulanmalıdır.
Sayfa 176Kitabı okudu
Faşizmin kökenine doğru
Toplumsal sorunları biyoloji terimleriyle ifade etmeye yönelik bu yaygın girişimin, herhangi bir kuramın etkisini temel alarak değerlendirilmeyecek kadar derin kökleri var. Bu yüzden Viktorya döneminin sonlarında reformcuların Londra'nın Doğu Ucu'ndaki yoksulluğa ve toplumsal huzursuzluklara bir "ulusal hijyen" programı ile çözülecek olan ırksal “dejenerasyon" sorunu olarak yaklaşmaya yönelik giderek artan eğilimleri, ülke içindeki sınıf çatışması ve yabancı rekabete ilişkin artan kaygıları yansıtıyordu.
Sayfa 173Kitabı okudu
Öjeni nedir?
Öjenist hareket gen kuramının gelişiminden güç aldı. William E. Kellicott temel öğretisini 1911 yılında şöyle özetledi: "Bir öjenist için, toplumsal koşulları ve uygulamaları belirlemekte başka hiçbir etmen önemi bakımından ırksal yapısal bütünlük ve ka- raktere yaklaşamaz."31 Öjeni bu yüzden biyolojik belirlenimciliğin bir biçimiydi yani (1) toplumsal yapılara biyolojik yapıla- rın neden olduğu ve bu yüzden bunlarla açıklanması gerektiği- ni, (2) kalıtım yoluyla aktarılan bir dizi sabit özellik olarak anla- şılan "irk"ın toplumsal yapıların dayandığı en önemli biyolojik yapı olduğunu savunuyordu. Bunun anlamı, toplumu iyileştir- menin temel yolunun ırksal olarak “üstün” olanların birbirleriyle çiftleşmesinin desteklenmesi ve “aşağı” türlerin de üremekten alıkonulmasıydı. Bu inanç yapısının 20. yüzyılda meşrulaştırdığı suçlar listesi uzundur, “elverişsiz” olanların kısırlaştırılmaya zor- lanmasından (on iki Amerikan eyaleti 1907 ile 1915 yılları ara- sında kısırlaştırma yasaları koymuşlardır) Nazilerin Avrupa'yı Yahudilerden, Roma ve Sinti ve öteki biyolojik olarak “aşağı” olduğu düşünülen türlerden “temizleme" girişimine kadar uzanır. Bu inanç, toplumsal eşitsizliklerin doğuştan gelen zihinsel fark- lılıkları yansıttığına ilişkin savunulagelen kuram aracılığıyla hâlâ etkisini göstermeye devam etmektedir.
Sayfa 172Kitabı okudu