Gönderi

Mekke'de hüküm süren zenginlik anlayışına göre mal, mutlak manada mal sahibinindi. Mal sahibi, malı üzerinde metafizik ve ontolojik hakka sahipti. Mal üzerinde mal sahibinden başka kimsenin hakkı olamazdı. Malda yoksulların hakkı olduğu fikrine tamamen yabancıydılar. Yoksulu doyurmaya teşvik etmezlerdi (Hakka: 34). En küçük yardımı bile çok görürlerdi (Maun: 7) Şöyle demekteydiler: "Allah'ın dilediği takdirde doyuracağı kimseleri biz mi doyuracağız?" (Yasin: 47). Hatta onlardan öncekiler de böyle demekteydi: "Ey Şuayb! Mallarımız hususunda dilediğimiz gibi hareket edemeyeceğimizi sana namazın mı emrediyor?" (Hud: 87). İşte bu Spencerci manada mutlak liberal ekonomizmdir: Mal, tanrısal bir hakla sahibinindir ve mal sahibi istediğini yapar, özgürdür. "Nereden buldun?" diye sorulamaz (Sermayeyi ürkütmemek lazım!)
·
59 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.