Romanın kahramanı 15 yaşında bir genç. Dizinde kemik veremi hastalığı nedeniyle iki kere ameliyat geçirmiş ve iyileşememiş. Doktoru yine ameliyat olmasını ister fakat bu defa risk büyüktür. Ama beni derinden etkileyen ne oldu biliyor musunuz? Her şeye rağmen “dayanırım” demesi. Buna hayran olmamak elde değil.
Paşanın kızı olan çocukluk arkadaşı Nüzhet’le aralarında duygusal bir yakınlık oluşuyor. Bu arada Ragıp adında bir doktor Nüzhet’e talip oluyor. Nüzhet’in annesi bu evliliğe sıcak bakarken bir yandan da kızına mikrop kapmaması için hasta gençten yani kahramanımızdan uzak durmasını söylüyor. Bu kısmı okurken çok üzülmüştüm.
Yaşadığı üzüntüler sonucunda hastalığı ağırlaşıyor. Uzun süre hastanede yatıp ameliyatlar geçiriyor. İyileşme umudu olunca 9. Hariciye Koğuşuna yatıyor. Ve gördüğü tedaviler sonucunda da…
Eseri kısaca özetlersek durum böyle. Fazlasıyla spoiler de içeriyor. Umarım bu yüzden linç yemem:)
Peyami Safa’nın en çok beğenilen ve en çok basılan eseri. 1915 yılındaki olayları anlatan bir
hatıra defteri şeklinde kaleme alınmış. Ben eseri genel olarak sevdim. Olaylar akıcı bir şekilde gelişiyor ve okurken sıkılmıyorsunuz.