Gönderi

185 syf.
10/10 puan verdi
Hikaye Hakkındaki Değerlendirmem: Yoksulluk nedir, çaresizlik nedir, tutunamayanlar kimlerdir öğrenmek mi istiyorsunuz Rüzgarlı Pazar'ı ziyaret edeceksiniz, bu kitabı okuyacaksınız. Büyükşehirlerde yaşayanların kitaptan sonra arka mahallelere farklı bir şekilde bakmasını sağlayacak bir kitap. Sokaklarda gördüğünüz çocuk işçilere, küçük bir tezgah açıp ekmek parası kazanmaya çalışanlara bakışınızda farkındalık yaratacak bir kitap bu, tabi isterseniz. “Yoksulun evi uzaktadır, kimseler görmez. Yoksulun sesi kısılmıştır kimseler duymaz. Yoksulun yüzü soğuktur kimseler bakmaz; bakan olsa da yüzünü çevirip gider.” diyor kitabında Kutlu, belki kitabı okuduktan sonra siz bu cümlenin gizli öznesi olmazsınız. Genelde yaptığı gibi kitapları bölümlere değilde ayrı ayrı hikayelere bölmüş Mustafa Kutlu ama yine hepsi birbiriyle bağlantılı fakat tek başına okusanız da hepsi ayrı hikayeler. Bunu bu kadar güzel yapma sebebi kitabında birçok karaktere yer vermesi. Başrol bulamıyorsunuz kitaplarında birçok kişi var başrolde ve bu daha güzel kılıyor kitabı. Dün arkadaşımla konuşurken "Mustafa Kutlu bana çok basit geliyor, okuyamıyorum." diye bir cümle kurdu. Durup düşününce Kutlu kitaplarındaki sevdiğim noktanın bu olduğunu fark ettim. Basitlik değil de sadelik. İnsan hayatının bu kadar karmaşık, bu kadar anlamsız olduğu bir noktada; görmemiz, bilmemiz gerekeni, yokmuş gibi davranıp hayatımıza devam etmeye çalıştığımız yerleri bulup, bunları insanın içine işliyor. Hem de oldukça samimi ve sade bir şekilde. Bize de sadece okuyup anlayabilmek kalıyor. Bunu ne kadar başarabiliyoruz muamma. Rüzgarlı Pazar çoğu kez görmezden gelsek de aynı havayı soluduğumuz, solumaya devam edeceğimiz, yüreği pek çok kişiden zengin insanlarla dolu. Görmeyen iki gözün parmak uçlarındaki sevdası ile... Bu kadar dert sahibi olmalarına rağmen Allah'tan ümidi hiç kesmeyen insanların samimi ortamında buluyorsunuz kendinizi. Şu umudun yarısı da bende kalsın deyip, kalbinize yerleştiriyorsunuz. Gün içinde Rüzgarlı Pazar'daki gibi yoksullukla mücadele eden, var olmak için, "Ben de seninle aynı dünyayı yaşıyorum" demek için çabalayan insanlarla karşılaşıyoruz. Bunların ne kadarını var kabul ediyoruz ne kadarına içten bir şekilde dokunabiliyoruz Allah bilir. Okuyun efendim. Belki bir tezgâh alışverişi yaparken, küçük bir tebessüm hediye etmek istersiniz Hikayeciliğin virtüözü hiç kuşkusuz Mustafa Kutlu ağabey... İşin bidayetinde Mustafa Kutlu hikâyelerini okur iken zorlanıyordum, çünkü üslubu diğer hikayecilere benzemiyor; şahsına münhasır ve bence Türkiye'nin bir numaralı hikâyecilerinden... Kitaptan biraz bahsedeyim diyorum da hikâye, hayatın kendisini barındırdığından, ne desem yarım kalır... yoksulluğa düçar olmuş, bir grup insandan bahsediyor, bizleri onlardan haberdar etmeyi amaçlıyor ve belli ki kalbimizde onlara karşı bir merhamet duygusunu canlandırmaya çalışıyor yazar. Bu yoksullar kimlerden mi oluşuyor? Bu yazar kimlerden mi bahsediyor? Gündelik hayatta oldukça karşılaştığımız, yoldan geçerken kendilerini görmemizle yekten yönümüzü, yolumuzu değiştirdiğimiz, yüzümüzü buruşturduğumuz insanlardan, evini binbir güçlükle çekip çeviren annelerden; kardeşlerine, ailesine bakmak için, okulu bırakmak zorunda kalan çocuklardan; hastalanıp, ailesine bakmayacak duruma düşen babalardan; gönlü gani, ahlâklı insanlardan, yardımseverlerden... vs. vs. işte bunlar...
Rüzgarlı Pazar
Rüzgarlı PazarMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 20113,531 okunma
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.