Gönderi

"Seni öldürmeye gelen sende dirilsin."
Bir imam gelecek ve tarihle birlikte diyecektir ki: Müslüman, derinleş. Eşyayı olduğu kadar insana ve toplumlara doğru da derinleş. Öyle derin ol ki, sendeki çekim gücü, eşya ve insanı vehim bir dünyanın buğuları gibi senin sularına çeksin... Bir ikindi vakti Galata Kulesi'ni arkana almış, Köprü'de, Yeni Cami'ye doğru yürürken yanından geçenler, bir bakışta, yeryüzünde henüz gerçek bilgisini taşıyanların tükenmediğini anlasınlar. İnsan, 500 yıl önce İstanbul'da ,1000 yıl önce Bağdat'ta, 1300 yıl önce Mekke'de, 1900 yıl önce Kudüs'te ,3000 yıl önce Mısır'da, 4000 yıl önce Babil'de üstün insanın bulunduğunu bilir de kendi gününde yaşayacağına inanmaz. Sen, derinliği öylesine yüklen ve getir ki, her insan bu derinliği kendi derinliği sansın, şuuraltında bir umut buğusu, gerçek insana rastlayacağı güveni kaynatıp dursun. Senin derinliğinden topluma boz bulanık öyle bir cemre düşsün ki, gözüyle görmese, kulağıyla işitmezse, eliyle tutmasa bile gerçeğin var olduğunu, kubbelerde çınladığını, kemerlerde bir örgü olduğunu duysun ve sezsin insan. Namazda, oruçta, zekatta, hacda, hac yollarında derinleş. Akşam vakti, güneşin batışından paniğe kapılan kuşların çığlıklarında, sabah dağ doruklarından günün huzurunu getiren yumuşak ışıkların gümüşsü tüylerinde derinleş. Trajik olma, trajide derinleş. İstekle kan akıtma, akan kanda derinleş. Çocuğunu hep teknik öğretime koşturuyorsun, çağın alışkanlıklarına ve eğilimlerine uyarak. Onu edebiyata ve düşünceye de yönelt. Müslüman, şuurlaş. Çileleş ve şuurlaş. Hazreti Hüseyin'in sırf bir dünya günü görmek için şehit olmadığını bil ve şuurlaş. Din ve gerçek için ebedi bir modeldir sana o. Komünizm'in senin insanını eritmek için nasıl arılar ve karıncalar gibi çalıştığını gör ve bu ağı parçalamak için şuur kılıcını keskinlet. Hristiyanlığın kendi ülkesindeki yenilgisini senin ülkendeki zaferle kapatmaya çalışan Papalığın ihtirasını sez. Şuur yığınağı yap. Doğu'yu, Batı'yı tanı. Geçmişi iyi bil ve geleceği iyi düşün. Zamanın her atomunda tarih dolduran bir av yap. Şuurlaş, şuurulaş, öyle şuurlaş ki, dıştan gelen her yıkış planının daha ilk maddesi açıklanmadan, sen son maddesini söyleyeceksin. İlerleyişinde metrelerine kilometrelerine cevap verecek bir şuur gerek sana. Şuurunu öyle bütünleştir ki, içine yabancı hiçbir madde karışmasın ve orada küf bağlamasın. Müslüman, birleş. Bir tek el, bir tek gövde ol. Bir tek şuur ör. Sımsıkı birliğe ermeden, lamban yanmaz. Tüten bacalar, akşamları yanan lambalar, oda ışıkları, hep aynı ailenin bacaları ve lambaları gibi olsun. Erdemlilikte en yüce olmalısın ki, peşin hükümle seni aşağı görmeye gelen kendi aşağılığını görsün. Müslüman, İslam'ı öyle sağ ve diri yaşa ki, seni öldürmeye gelen sende dirilsin.
Sezai Karakoç
Sezai Karakoç
İslamın Dirilişi
İslamın Dirilişi
··
1 artı 1'leme
·
2.224 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.