Gönderi

353 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Okunduğum için kendimi şanslı sayabileceğim bir kitap. İnsanlar bir takım düşünce ve hallerde bulunabilir fakat bunu niçin yaptıkları çoğu kez onlara sorulmaz. Mîna Urgan tüm açık gönüllüğü ile bunları bizimle paylaşıyor. Yaşantı türündeki bu eser ayrıca bir ders kitabı niteliğinde. Bence böyle şeyleri* yaşamadan öğrenebildigimiz için kendimizi şanslı saymalıyız. Zira bazı şeyleri öğrenmek bir ömre mal olur ve yaşantınız bittikten sonra bile hâlâ olmak istediğiniz yerde olamayabilirsiniz. İşte bana kalırsa kitap okumak bu yüzden mühimdir. Size hiç karşılaşmayacağınız bir çok hayat sunar sizde şöyle bir okur hepsi hakkında bir kanate varırsınız ve böylece kendinizi nereye koymak istediğinize ve tam olarak nerede durmak istediğinize karar verirsiniz. Yeterince yaşayıp görmeden ve okumadan ben şuyum* diyenlere hep acımışımdır. Zira birilerinin lafıyla yada kendisi için açılan pencereden gördüğünden başka sokak görmeyen birinin kararı elbette bayağı olacaktır. Günümüzün en büyük sorunu da budur herhalde YouTubedan şöyle afilli bir kanal seçeriz, bol izlenmeli. Konuşan insan da bir kaç kahinlik yaptırmıydı oncu oluruz birden. Fakat o zaman ikinci el bir insandan ne farkımız kalır. Çok insan tanıdım, inandığı şey hakkında iki satır okunmamış, araştırma yapmamış ama körü körüne savunma yapan. Ayrıca bu kimseleri çevresindeki insanlar mantıklı düşünmeye itmeyip aksine fikrirlerini olduğu gibi desteklerler. Bizde sorgulayan insan sevilmez çünkü bilirler ki çok sorularsan en son ya doğruyu bulursun ya kafayı... Fakat bulunan bu doğrular çoğunlukla çıkarlara hizmet etmediğinden şiddetle yasaktır. Kitabın büyük bölümünü yüzümde koca bir gülümsemeyle okudum. Eğlenceli ve samimi diyaloglar insanı kendine çekiyor. Açık gönüllükle yazılmış itiraflarla dolu. Ayrıca Türkiye'nin sanat hayatını şekillendiren ve bizim sadece biyografilerden okuyabileceğimiz bir çok insanlarla samimiyetle ışık tutulan bu satırlarda rastlıyoruz. Türkiye'nin siyasi tarihinin de sayfalardan aktığı bu eser şuan ki Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu anlamamız için biçilmiş kaftan niteliğinde. Bende bize doğru geleni yapmak için herhangi bir partiye üye olmaya gerek yoktur. Savunduğumuz şeyler uğruna tercih ettiğimiz yönelimler ( solculuk, sağcılık) ülke için ayrıcı ve bölücü değil birleştirici ve kucaklayıcı olmalıdır. Ülke bizim ülkemiz millet bizim milletimiz o zaman bu dayanılmaz şiddet ve gürültü neden. Bu karmakarışık şeylerin ahenkle tartışabilinmesi için tek bir şey şarttır o da hoşgörü. Zaten şuan içinde bulundiğumuz kargaşanın yegane sebebi de budur. Düşünün kendi düşüncelerini kabul ettirmek için insanlara muazzam baskı kurup sesi en yüksek çıkan en haklıdır ilkesinden yararlanarak şimdiye kadar sonuca varan var mı? Bu yüzden konuşmadan önce düşünmeli, düşünmeden önce de anlamalı insan.
Bir Dinozorun Anıları
Bir Dinozorun AnılarıMina Urgan · Yapı Kredi Yayınları · 202211,4bin okunma
·
84 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.