"Sevdiğim, hele sevdandan kurtulayım, bağışlanmış bir köle gibi boşlukta kalırım bir an. Bileklerine değil, yüreğine demir işlemiş biri... Seni unutmayı başardığım günü düşünüyorum, sonra bakıyorum, aradığım bu değil. Sanki neye güvenerek diretirsem, sanki umutlanacak bir şey mi verdindi, bir gün bu iş değişecekmiş, bir gün beni anlayacakmışsın gibime geliyordu. İnsanın kendini aldatması güçlükle kazanılır bir savaştı, kendi kendine satranç oynamaya benzerdi hani... "Diyelim, şah hamlesini görmedi de..." gibi.
Ve sen, ben sana uzak kaldıkça mı güzelleşiyorsun, nedir (...)
Geceyi ve karanlığı düşün... Acıyı ve yokluğunu düşün... Anlamıyorsun. Seni seviyorum ve yaşadığımız bir şeye yarasın istiyorum, anlamıyorsun."