Gönderi

398 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Bu kitabı, Felsefenin Kısa Tarihi ( N Warburton) kitabında Boethius ile ilgili şu satırları okuduktan sonra okumaya karar verdim. "Hapishanede idam gününüzü bekleyen bir mahkûm olsaydınız, kalan günlerinizi bir felsefe kitabı yazarak geçirir miydiniz? Boethius'un yaptığı tam olarak buydu. Yazdığı bu kitap, daha sonra en ünlü kitabı haline geldi. Tam adıyla Ancius Manlius Severinus Boethius (475-525), son Romalı filozoflardan biriydi. Roma barbarlar tarafından ele geçirilmeden yalnızca 20 yıl önce öldü. Fakat Roma henüz onun yaşadığı dönemde baş aşağı gitmeye başlamıştı. Romalı meslektaşları Cicero ve Seneca gibi o da felsefenin bir soyut düşünce disiplini olmasının yanı sıra, bir tür kişisel gelişim, yaşamı daha iyi kılabilmenin pratik bir yolu olduğunu düşünüyordu. Boethius'un hayatı iyi ve kötü şansın karışımından oluşuyordu. O zamanlar Roma'yı yöneten Got Kral Teoderik, Boethius'u konsül makamına getirdi. Ayrıca, özel bir onur vererek Boethius'un bu makama kendi başarılarıyla yükselemeyecek kadar genç olan oğullarını da konsül yaptı. Boethius için her şey yolunda gidiyor gibi görünüyordu. İyi bir aileden geliyordu, zengindi ve herkes ona övgüler yağdırıyordu. Bir yolunu bulup devlet işlerinden felsefe çalışmalarına da vakit ayırabiliyordu ve hem verimli bir yazar hem de çevirmendi. Harikulâde zaman geçirmekteydi. Ama sonra talihi tersine döndü. Teodorik'e karşı komplo kurmakla suçlanarak Roma'dan Ravenna'ya gönderildi. Burada hapsedildi, işkence gördü ve boğularak, ölesiye dövülerek idam edildi. Her zaman masum olduğunu söylediyse de kendisini suçlayanları ikna edemedi." Hayatı iyi ve kötü şansın karışımından oluşuyormuş. Carl Sagan Milyarlarca ve Milyarlarca kitabını okuyan bilir, " her şeyin muhteşem olması"nın nasıl bir yanılgı olduğunu... Boethius için de her şey muhteşemken, kaderin tekerleğinin dönmesi gecikmemiş. Felsefenin Kısa Tarihi ile merakımı çok uyandıran bu insanı tanımak, söylediklerini dinlemek istedim. Merakla sonunu bekledim, severek okudum. Sonunu bildiğin halde, öyle olmamasını istediğin zamanlar olur, tıpkı Sokrates'in Savunmasında arkadaşlarının onu kaçırmasını, idamdan kurtarmasını istemek gibi :) Gerçi Alamut'ta Meryem bile öldü, diğerlerinin ölmesi beni çok üzmüyor artık. İnce Memed 'de Süleyman emmi dağdan inerken, "dünyada" diyordu kendi kendine "şu dünyada ne iyi insanlar var" işte bizim eleman da bu iyi insanlardan biriymiş :/
Felsefenin Tesellisi
Felsefenin TesellisiBoethius · Kabalcı Yayınları · 2014607 okunma
·
65 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.