Biliyor musunuz, benim bir inancım var. Öyle bulanık, öyle karanlık ki. Bu son bahar öleceğime inanıyorum. Çok,çok hastayım. Sık-sık öleceğimi düşünüyorum. Ama yine de böyle ölmek istemiyorum. Buralarda yatmak istemiyorum. Tek başıma oturuyorum. Bir süredir tek kalmaktan korkuyorum. Odada benimle birlikte başkası varmış, biri benimle konuşuyormuş gibi geliyor. Özellikle bir şeylerle uğraşırken, aniden dalgınlıktan çıkıp kendime gelince korkuya kapılıyorum. İşte bu yüzden size böyle uzun bir mektup yazdım. Yazdığım zaman geçiyor bu.