İnsanoğlu, en büyük hatayı ölümsüzmüş gibi yaşayarak yapıyor, elini tuttuğu insanların hiç gitmeyeceğini düşünerek gelecek planları kuruyor. Oysa hayat kendi bildiği şekilde işler buna da hayatın kanunları derler. Küçücük bir umuda, duymak istediğimiz güzel vaatlere kanarız ya da inanmayarak bedelini pişmanlık ile öderiz. Buna da hayat ve öğrettiği tecrübe derler. Duygu Değirmenci; insan olmanın, bedenine ağır gelmenin, elinde kalan bir canının bile fazlalık geldiği, kimi zaman elleri kanlı bir katil, kimi zaman kader deyip geçilen acı hayatların, bazen terkedilip yoluna devam edemeyen, bazen de mağduriyetini haykırmak isteyen, kahramanlığın beş para etmediği, hep bizimle olacağını sandığımız kişilerin ardından, gidenin, kalanın, köşe bucak kaçanın sesi oluyor. Eser içerisinde toplam on dört öykü var. Okuyucusunu insan olmaktan utandıran, kıvrandıran, yüreğe dokunan, boğaz düğümleyen, şüpheye düşüren öyküler... Duygu Değirmenci'nin ilk öykü kitabı Bu Öyküler Bitmedi. İnsan yeni başlangıçlara her zaman açık ama sonlara, bitmesine hazır değil. Söz konusu öyküler olduğunda ben de bitmesini hiç istemedim. Gülistan'ın yaşadıkları ve ailesi olacak bireylerin görüşlerini okumak beni hem öfkelendirdi hem de çaresiz hissettirdi. Günümüzde de geçmişte de kadınlara bir gün yüzü göstermeyen, istenmediği bir hayata zorlayanlar yüzünden bedelini canıyla ödeyen ve adına 'kader' dedikleri bu hadiseyi anlamıyorum. Anlamak istemiyorum, kadercilik diyerek örtbas edenleri unutmayacağız, Duygu Değirmenci'nin de bu konuya değinmesi sebebiyle kutlarım. Çok başarılı, hayatın içinden öyküler var eserde. Kim bilir belki de her gün aynaya baktığınızda gördüğünüz suretin ya da sokakta yürürken yanından geçtiğiniz yabancının başına gelenler. Sizlere de okumanızı tavsiye ederim "İnsan ne ağırdı. Hatta insan bazen en çok kendine ağırdı. Fazlalıktı." "Anlatsan anlamazlar, söylesen dinlemezler. Kendi doğrularından başkasına sağırlar. Kendilerinden olmayana kör..."

Bu Öyküler BitmediDuygu Değirmenci · Banliyö Kitap · 202217 okunma

·

36 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Fatma Semerciler